
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türkiye genelinde pestisit kullanımının dünya ve AB ortalamasının altında olduğunu açıklamasına karşın, sebze ve meyve üretiminde öncü 10 ilde hektar başına düşen pestisit kullanımının dünya ortalamasının 4 katına ulaştığı ortaya çıktı. Bu iller, aynı zamanda AB’den geri dönen ürünlerin kaynağını oluşturuyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’deki ortalama pestisit kullanımının hektar başına 2,22 kg olduğu ve bu oranın 2,37 kg olan dünya ortalaması ile 3,24 kg olan AB ortalamasının altında olduğu belirtilmiştir. Ancak bu genel verinin, ülkenin en yoğun tarım yapılan bölgelerindeki durumu gizlediği görülmektedir.
Tarım zehiri olarak da bilinen pestisit kullanımında ilk 10 sırada yer alan iller; İzmir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Mersin, Konya, Adana, Antalya, Malatya ve Aydın'dır. Bu iller, toplam 31 milyon 29 bin 741 kg pestisit kullanımına ev sahipliği yapmaktadır. Bu illerde hektar başına düşen pestisit kullanımı 6,7 kg'dır.
Konya, sahip olduğu geniş tarım arazisiyle bu ortalamayı düşürmektedir. Konya listeden çıkarıldığında, geriye kalan 9 ilde hektar başına pestisit kullanımının 9,5 kg'a ulaştığı ve bunun dünya ortalamasının yaklaşık 4 katı olduğu gözlemlenmiştir.
Bu 10 ilin ortak noktası, sebze ve meyve üretiminde Türkiye'nin öncüleri arasında yer almasıdır. Bu iller, aynı zamanda Avrupa Birliği tarafından pestisit kalıntıları nedeniyle sık sık iade edilen tarım ürünlerinin de büyük kısmını sağlamaktadır. Bu durum, sofralara ulaşan domates, biber, elma ve turunçgiller gibi ürünlerin yüksek seviyede pestisit barındırdığına dair endişeleri artırmaktadır.
Vatandaşlarda Artan Kaygı ve Şeffaflık Talepleri
Bilinçsiz ve yüksek dozda pestisit kullanımı, yasaklı maddelerin kullanımı ve Bakanlığın analiz sonuçlarını paylaşmaması gibi faktörler, gıda güvenliğiyle ilgili kaygıları derinleştirmektedir. Buğday Derneği'nin de aralarında bulunduğu Zehirsiz Sofralar Platformu, pestisit denetimlerinin üretimden tüketime kadar tüm aşamalarda yapılmasını ve sonuçların şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmasını talep etmektedir.
Zehirsiz Sofralar Platformu kurucu üyelerinden Ziraat Mühendisi Duygu Saatli, pestisit kullanımına dayalı konvansiyonel tarım yöntemleri yerine, doğayla uyumlu, agroekolojik ve onarıcı yöntemlere geçişin gerekliliğini vurgulamıştır. Saatli, gıda güvenliği otoritelerinin asıl görevinin, bilimsel araştırmalar yapılmadan pestisit kullanımına izin vermemek ve insanların çıkarlarını gözetmek olması gerektiğini belirtmiştir.
2019 yılında "Sofralarımızda Zehir İstemiyoruz" sloganıyla başlatılan Zehirsiz Kampanya, 200 bini aşkın kişinin imzasıyla desteklenmiştir. Bu kampanya sayesinde pestisitlerin zararları hakkında kamuoyunda farkındalık oluşmuştur. Kampanyanın etkisiyle Tarım ve Orman Bakanlığı, 37 pestisit aktif maddesinin kullanımını yasaklamıştır. Ancak Dünya Sağlık Örgütü tarafından "son derece tehlikeli" olarak sınıflandırılan 13 aktif maddeden 9'unun halen yasaklanmamış olması endişe yaratmaya devam etmektedir.
Platform koordinatörlerinden Görkem Göktaş, sağlıklı bir gelecek için doğru politikalar ve stratejilerle pestisitlere dayalı konvansiyonel tarım sisteminin yerini agroekolojik ve onarıcı tarıma bırakabileceğini ifade etmiştir.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın