CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, süt ve süt ürünlerinde son 5 yılda yaşanan yüksek fiyat artışlarının hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkilediğini belirterek, çiğ süt referans fiyatının düzenli güncellenmesi ve süt inekçiliğinin desteklenmesi çağrısında bulundu.

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, süt ve sütten mamul ürünlerde son beş yılda yaşanan fiyat artışlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gürer, market raflarında süt ve süt ürünlerinin fiyatlarının yüzde 600 ile yüzde 1200 arasında arttığını, buna karşın süt inekçiliği yapan üreticilerin maliyetlerini karşılayamaz duruma geldiğini söyledi.
Gürer, Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı tavsiye fiyatlarının sahada karşılık bulmadığını belirterek, üreticinin çiğ sütü aracıların belirlediği fiyatlarla satmak zorunda kaldığını ifade etti. Bir litre çiğ süt satan üreticinin 1,5 kilogram yem alamadığını vurgulayan Gürer, bu nedenle birçok süt üreticisinin zarar ettiğini ve ineklerini satmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Market fiyatlarına ilişkin örnekler veren Gürer, 2020 yılı Aralık ayında 7,5 lira olan bir litre sütün 2025 yılı Aralık ayında 50 liraya yükseldiğini belirtti. Tereyağının kilogram fiyatının aynı dönemde 40 liradan 380 liraya çıktığını, peynir fiyatlarında ise beş yılda yaklaşık yüzde 1200’lük artış yaşandığını aktardı. Ayran fiyatının da 2020–2025 yılları arasında 6 liradan 50 liraya çıkarak yüzde 733 oranında arttığını kaydetti.
Fiyat artışlarının tüketici üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu belirten Gürer, emekli ve dar gelirli vatandaşların süt ve süt ürünlerini almakta zorlandığını söyledi. Öte yandan sanayicilerin; işçilik, nakliye, faiz ve ambalaj giderlerindeki artışları fiyatlara yansıttığını ifade ettiğini hatırlattı.
Gürer, çiğ süt ile market fiyatları arasındaki farkın giderek açıldığına dikkat çekerek, 2020 yılında üreticinin 2 lira 30 kuruşa sattığı sütün markette 7,5 liraya satıldığını, bugün ise bu farkın en az 5 kata çıktığını ifade etti. Halen Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan 19 lira 60 kuruşluk tavsiye fiyatın üreticiyi tatmin etmemesi halinde sorunların daha da artacağını belirtti.
Yem fiyatlarının düzenli olarak arttığını, buna karşın çiğ süt fiyatlarının baskılandığını dile getiren Gürer, artan girdi maliyetleri nedeniyle son yıllarda birçok üreticinin süt ineklerini elden çıkardığını söyledi. Şap hastalığının da süt verimini düşürdüğünü ve üreticileri zorladığını kaydetti.
Çözüm önerilerini sıralayan Gürer, çiğ süt referans fiyatının üç ayda bir açıklanarak güncellenmesi, Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı fiyatın taban fiyat olarak uygulanması gerektiğini vurguladı. Üreticiye yem ve mazot desteklerinin artırılması, yem sübvansiyonu sağlanması, ithal yem yerine yerli üretimin teşvik edilmesi ve hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye’de yaklaşık 6,5 milyon baş süt ineği bulunduğunu belirten Gürer, bazı Avrupa ülkelerinde daha az hayvan varlığına rağmen daha yüksek çiğ süt üretimi yapıldığını söyledi. TÜİK verilerine de değinen Gürer, 2025 yılı Ekim ayında ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3 azaldığını, içme sütü üretiminin yüzde 6,4, tereyağı ve sade yağ üretiminin ise yüzde 0,8 gerilediğini aktardı.
Gürer, açıklamasını süt inekçiliğinin sürdürülebilirliği için üreticinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak tamamladı.
Kaynak:Tarım Pusulası

















































Yorum Yazın