Şekerbank
Zühal İrgaş

Zühal İrgaş

Mail: [email protected]

Toprağı Yönetenler AB Binasını Ok’ladı! Ve Tarım Devrimi Bayrağını Çekti!

Toprağı Yönetenler AB Binasını Ok’ladı! Ve Tarım Devrimi Bayrağını Çekti!

Devrim, toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanda köklü değişimler getiren olaylara denir. Tarihte pek çok devrim yaşanmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Amerikan Devrimi, Fransız Devrimi, 1848 Devrimleri, Rus Devrimi, Türk Devrimi, Çin Devrimi, Küba Devrimi, İran Devrimi ve 1989 Devrimleri. Bu devrimler, yönetim biçimlerini, ulusal sınırları, insan haklarını ve diğer alanları etkilemiştir.

İşte bu devrimler de yönetim şekillerini, vatan topraklarının sınırlarının belirlenmesi, insan haklarının düzenlenmesi, ekonomik, siyasi vb. devrimler.  Avrupa’da şu anda olan ise, gerçek toprak devrimi. Dünyada, teknolojinin yapay zekanın hüküm sürdüğü bu dönemde, toprağı yönetenler  eylemlerini  “Tarım Devrimi” olarak bayrağı çekti.

İngiliz haber ajansına konuşan çiftçi Kevin Bertens bu eylemlerin “insanların tarımın gerekli olduğunu görmeleri için ve tüm Avrupa’da bu eylemleri görebiliyorsanız tarım adına umudunuz olmalı” dedi ve pankartların birinde “ÇİFTÇİ YOKSA GIDA YOK” dikkat çekiciydi.
Girdi maliyetlerindeki artışlar, desteklerdeki azaltmalar, vergiler, Rusya-Ukrayna savaşı sonucu yakıt maliyetlerindeki artışlar ve birçok sıkıntılar eylemlerin sebepleri arasında sayabiliriz. 

Fransa, Almanya, Belçika, Polonya, İtalya, İspanya, Macaristan ve dünya tarımında söz sahibi olan Hollanda da ülke içindeki protestolardan sonra, geçen yıldan beri devam eden eylemler, bugün de AB binası civarında ateşler yakıp adeta “tarım ihtilalin ayak sesleri” gibi eylem boyutuna, her geçen gün yenisini ekledi…
Ülkemizde benzer sıkıntıların yer aldığı bir süreçten, daha doğrusu uzunca bir süreçten geçiyor. Akaryakıttaki artışlar, dışa bağımlı ilaç gübre kalemleri, desteklerinde geçmiş yılın üzerinden verilmesi sebebiyle, paranın pul olması yani zamanın da gelmeyişi, çiftçinin doğrulmayan belini daha da büküyor. Yola çıkılan üretim planlaması içinde, bütün bu sorunlara çare bulunması gerekiyor. Örneğin son dönemde yaşanan narenciye krizi  (ki narenciye de dünyada söz sahibiyiz) aşılamadığı için çiftçi, eylemini ateş yakarak değil, sabır taşı çatladı misali, toprak anaya cezayı kesip, ağaçlarını sökerek gösterdi…

Aslında o ceza önümüzdeki yıldan itibaren narenciye üretim rekoltesindeki azalmayla, kendisini daha da net gösterecek. Avrupa’daki yenilik için yakılan bu protesto ateşi(ki onlar şenlik ateşi olarak tanımlıyorlar), ülkemizde, baharın gelişini müjdeleyen haber olarak mı yakılır bilemedim. Komşuda pişer bize de düşer sözü, komşuda yanan ateşin ülkemize de sıçrama ihtimali olduğu manasına da gelmez mi?

Bakalım dünya tarımı için baharın müjdesi ne olacak… 
Unutmamak gerekir ki bir yerde duman tütüyorsa orada yaşam var umut var demektir…

Makale Yorumları

  • Mahmut KAYTAN03-02-2024 19:02

    Ufuk açıcı, uyarıcı ve umut dolu bir yazı!Keleminize ve yüreğinize sağlık.

  • Songül Çilingir03-02-2024 10:31

    Sosyal ve ekonomik yapıları bizden çok farklı ülkelerden söz ediliyor. Bizim çiftçimize destekler, köyde yaşamıni kolaylaştırıyor. Ürününü fiyat artışı ile sağlıyor. Para kazanamayan üretici üretim alanını terk ediyor. Bizde ki en büyük tehlike artık çiftçinin üreticinin kalmayacagidir. Saygılarımla

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar