Şekerbank

'Düşü Olmayanın İşi Olmaz'

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
'Düşü Olmayanın İşi Olmaz'
Erzurum Valisi Dr. Ahmet ALTIPARMAK bizler için tarım sektörü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Tofidass

Günümüzde dünya ülkeleri için enerji sektörü ne ise, tarım ve gıda kaynakları da aynı derecede stratejik öneme sahiptir. Dünyada küresel politikaları bu iki ana sektör belirlemektedir. Tarım politikalarının geniş bir etki alanına sahip olması nedeniyle, ülkelerin siyasal, ekonomik ve sosyal politikalarının en önemli unsuru konumundadır. Beslenme, canlılığın devamı için olmazsa olmaz mesabesindedir. Bunun için ihtiyaç duyulan gıdanın kaynağı, hiç şüphesiz tarım sektörüdür. Tarım sektörünün temel hedefi ise üretimde yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıda arzını sürdürülebilir kılmak olacaktır. 

Erzurum ili için; coğrafi konumu, iklimi, ekolojik yapısı, sosyo-kültürel yapısı ile tarımsal faaliyet bir zorunluluk olagelmiştir. Bu zorunluluk gerek iktisadi gerekse geçimlik bir uğraş alanı olarak ilin tamamı ile bütünleşmiştir. Bu bütünleşmede, doğal kaynak ve insan kaynağı başta olmak üzere sahip olunan tüm potansiyelleri kullanabilmek; ancak vizyoner bir yaklaşımla daha kolay ve kısa sürede gerçekleşmesi mümkün olabilecektir. Bu bağlamda, Erzurum tarımına dokunuşu ile vizyon katan, Valimiz Dr. Ahmet ALTIPARMAK’ın ağzından tarım sektörünü değerlendirdik.

Sayın Valim, bildiğiniz üzere Antalya ili ülkemiz tarım sektöründe sahip olduğu konumu, ürün çeşitliliği ve toplam tarımsal üretim değeri açısından ilk sırada yer almaktadır.  Antalya'dan sonra yine tarımsal faaliyet olarak hayvancılık açısından bilinirliği ön planda olan Erzurum iline atandınız. Bu kapsamda, Erzurum tarımı hakkında beklentileriniz nelerdi? Ne umuyordunuz?

Ülke genelinde Erzurum'a yönelik algı ve bilinirlik anlamında tabii ki hayvancılığın ilk sıralarda yer aldığını biliyoruz. Hayvancılık içerisinde özellikle büyükbaş, küçükbaş ve arıcılık faaliyetleri gerek topografik ve iklim yapısı gerekse geniş çayır mera varlığı nedeniyle ilk olarak akla gelmektedir. Beraberinde sanayileşmeye bağlı kirlilik olmayışı gibi nedenlerle ildeki üretim doğal kavramıyla da hemen özdeşleştirilebilmektedir.

Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yerleşim alanlarının tarım alanları aleyhine büyümesi ve kırsaldan kente göçle üretim alanlarının ve üretimin azalmasıyla, yine tüketim alışkanlıklarının değişmesi, israf gibi olgular, gıdaya olan talebi daha da artırmakta, dolayısıyla tarım sektörünü vazgeçilmez kılmaktadır.

Tarım sektörü oldukça geniş çalışma alanına sahip bir sektör olduğunun farkındayım. Daha önce görev yaptığım Antalya ile Erzurum arasında üretim çeşitliliği ve verimlilik açısından büyük bir farklılık var.  Antalya, kişi başına düşen bitkisel üretim değeri açısından Erzurum'un 5 katı değere sahip olmasına rağmen kişi başına düşen hayvansal değerler açısından ise tam tersi bir durum söz konusudur.  Buda Erzurum tarımına olan yaklaşımı özetlemeye yeter bir durumdur. Ancak Tarım sektöründe yaratılan gayri safi katma değerin Türkiye içindeki payı açısından ilk sıralardaki bir bölgeden alt sıralardaki bölgeye gelmenin yarattığı baskı muhakkaktır. Aslında "yapılacak çok iş var" noktası ile tabiî ki bir heyecan da oluşturuyor.   "Düşü Olmayanın İşi Olmaz" derler, bende her alanda kalkınmış bir Erzurum için kurduğum düşler içerisinde Erzurum tarımını da kendime dert edindim, iş edindim. Aslında umut beslemek yerine, umutlar yaratmayı daha ön planda hedefime koydum.

Erzurum'u tanımaya başladığınızda tarım potansiyeli açısından mevcut durumu nasıl gördünüz? Umduğunuzun karşılığında ne buldunuz?

Başta da söylediğim gibi Erzurum'da tarım deyince akla hayvancılık gelmekte. Ancak 3 milyar TL tarımsal değerimizin yaklaşık Y'unu canlı hayvan değerimiz oluşturmaktadır. Ülkemiz tarımında var olabilmek ve ticarete konu ürünlerde daha önlerde yer alabilmek adına canlı hayvan değerimizden çok, üretim değerlerimizi artırmanın daha doğru bir strateji olduğunu düşünüyorum.

İlginçtir ki geçtiğimiz yılın rakamlarına göre büyükbaşta 2., küçükbaşta ise 18. olan ilimizde hayvancılık sektöründe, özellikle et veya sütte ulusal bazda, ilk sıralarda yer alan herhangi bir markamızın veya bir firmamızın bulunmamasıdır. Buna acilen çözüm üretmeliyiz.

Ancak İlin Valisi olarak burada bütüncül düşünmek zorundayım onun için sadece hayvancılık değil tarımın bütün kollarında yeni yaklaşımlar geliştirmek isterim. Özellikle sebze üretimi açısından Erzurum'un büyük potansiyele sahip olduğunu gördüm. Akdeniz ve Ege illerinde sıcak mevsimlerde, Erzurum'da ki kadar kaliteli ve lezzetli sebze üretilmesi mümkün değil. Aslında Erzurum'da tarımın her alanında potansiyel saklı, sadece bunu harekete geçirmek gerekiyor. "İyi'nin düşmanı, Çok İyi'dir", İyi'yi yakalamışken, Çok İyi'nin peşine düştünüz mü, elinizde ki İyi'den de olduğumuzu veya değerlendiremediğimizi fark ettim. Bu prensiple Erzurum'u çok iyi noktalara getirebilmek adına iyi olan potansiyelimizi değerlendirmeyi daha anlamlı ve değerli buluyorum.

Kurumumuzu ilk ziyaretinizde "Erzurum'a bırakmak istediğim 2 şeyden birisi Türkiye'ye örnek bir canlı hayvan borsasıdır" dediniz. Bu öngörünüz teknik anlamda kurumumuzun da en önemli tespitiydi ve sektörün de en gerçekçi ihtiyacıydı. Bu çerçevede, başta canlı hayvan borsası olmak üzere tarım sektöründe birçok konunun yakın takipçisi veya kimi zaman fikir babası oldunuz. Bu süreçte hatırladığınız kadarıyla neler yapıldı? Tüm bu faaliyetlerin Erzurum ili tarım sektörüne katkılarını bizim için değerlendirir misiniz?

Klasik bir söz vardır: "Bir zincir, en zayıf halkası kadar kuvvetlidir". Tarım sektörü de bir zincir gibi, siz ne kadar üretim yaparsanız yapın ürünün işlenmesi ve pazarlanması için çözüm üretememişseniz çok bir anlamı yok.  Aynı şekilde yatırım için ne kadar hibe ve destek verirseniz verin, yatırım aşamasında sorunlara çözüm üretemiyorsanız veya bürokratik olarak süreci kısaltamıyorsanız, yeni yatırımlar üretmek adına verdiğiniz desteğin çok anlamı kalmıyor bence. Bu bilinçle tarım sektörüne bütüncül yaklaşım sağlamak, sorunlara ortak çözüm üretebilmek adına Erzurum Tarım Konseyi'ni kurduk.

Sayın Valim Tarım Konseyi çok bilinen bir yapı değil. Kuruluş fikrinin size ait olması nedeniyle bu kuruluşu birde sizden tanımak istiyoruz.

Erzurum Tarım Konseyi'ni kurmadaki amacımız, tarım sektöründeki tüm paydaşlarla birlikte örgütsel bir vizyon oluşturma ve bunu paylaşılan bir vizyona dönüştürerek, sektörün geleceği için ortak dert edinme kültürünü kazandırmaktır.

Sektör başta gıda olmak üzere o kadar geniş bir faaliyet alanına sahip ki, konuyu sadece tarım teşkilatına yıkmak, aslında işi baştayken çözümsüzlüğe havale etmektir. Bu nedenle Konsey'de multidisipliner bir bakış açısı ile sektörün etkileyen-etkilenen her kesimini işin içine katmaya çalıştık.  

Konsey, 70'e yakın kurum, kuruluş, STK ve özel şirketlerden temsilcilerin katılımı ile kuruldu. İl İdaresi Kanununun bize verdiği yetki ile bir yönerge hazırladık. Burada zoraki bir katılımdan ziyade, kamu hizmeti ifası adına gönüllü bir yaklaşım ve çaba var. İlin tarımsal ve hayvancılık faaliyet ve potansiyelleri dikkate alınarak 7 ana başlıkta "İş Geliştirme ve Çalışma Grupları" oluşturarak çalışmalara başlandı. Üye kurumlarımızdan veya ihtiyaç üzerine çok değişik birimlerden de faydalanılarak 100'ün üzerinde temsilci ve konu uzmanı yaklaşık 6 ay alanlarında çalışma yaptı. Ortaya çıkan raporlar, üst çalışma gruplarında değerlendirilerek konuların önemi ve aciliyetine göre İcra Kurulu'na taşındı. Özetle, Konsey çalışmaları kapsamında yıllardır kurumların bireysel çözüm aradıkları sorunlara ortak akılla hızlı çözüm üretebildik. 

Bir önceki sorunuza dönecek olursak; Büyükbaş hayvan sayısı bakımından 43, küçükbaş hayvan sayısı bakımından ise 27 İlin hayvan sayısından daha fazla hayvanı ticarete konu ederek, il dışına sevk eden Erzurum iline canlı hayvan borsasının kurulması bir zorunluluktu ve bu kapsamda güzel çalışmalar başlatıldı. Vali Yardımcımızın sorumluluğunda oluşturulan bir komisyon marifetiyle yer tespiti, tahsisi ve Büyükşehir Belediyemize teslimine kadar tüm süreçleri bizzat tarafımızdan takip edildi.

Yine sebze üretimini artırmak adına sebze üreticilerine yer tahsisi için çalışmalar, Organik ve yerel ürün pazarının kurulmasına yönelik çalışmalar, Süt toplama merkezleri ve sütün toplanmasında soğuk zincir çalışmaları, Cazibe besicilik bölgelerinin kurulmasına yönelik çalışmalar, Balıkçılık için uygun su kaynaklarının tespiti, üretimin artırılması ve karşılaşılan sorunlara yönelik çalışmalar yapıldı.

Başta Pasinler ilçemizde olmak üzere İl'de önemli bir tarımsal faaliyet olan patates yetiştiriciliğine yönelik ciddi çalışmalarımız oldu. Özellikle sertifikalı ve sözleşmeli patates tohumu yetiştiriciliği için birçok proje uyguladık. Bu sahada ciddi bir depolama sorunu yaşıyoruz. Patates deposu kurulumuna yönelik çalışmaları yine devam etmektedir.

Konu çok, ancak özetle, yeni yatırımları teşvik, sektördeki tüm yatırımlarda süreçlerin hızlandırılması ve maliyetlerin düşürülmesi adına proje havuzu çalışmaları gibi birçok güzel çalışmayı, ortak çalışma kültürü ile başlattık.

Burada başta İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüz olmak üzere ilimizdeki diğer Tarım teşkilatlarının yanında finans kaynağı olarakBüyükşehir BelediyesiDAP Bölge Kalkınma İdaresiKUDAKA gibi kurumlarımızın, bu çalışmalarda çok ciddi katkıları olmuştur.

Sektör, kendi haline bırakılamayacak kadar değerli. Bu sebeple, İl Müdürlüğünün tüm çalışmalarını yakinen takip ediyorum. Şu anda iyi bir kadroya sahibiz. Belki dile getirme fırsatımız çok olmadı, bu vesileyle, İl Müdürümüzün şahsında il ve ilçelerdeki tüm kurum çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Son olarak Erzurum çiftçisi ve yatırımcılarına neler önerirsiniz?

Dünya'da hayat devam ettiği müddetçe beslenme olacağına göre gıda üretimi için de her zaman tarım sektörü var olacaktır. Bu sektörün ana unsuru üreticidir, çiftçidir, yetiştiricidir. Tabii ki üretim zordur, risklidir ve değerlidir. Devlet olarak bunun farkındayız, yeterli ve sağlıklı gıda üretimi için her türlü tedbir alınmaktadır. Bu çerçevede, çiftçimizin her zaman yanında olduğumuzu bilmelerini isterim.  Ayrıca çiftçilerimizden özel bir isteğim, silinmeyen bir iz bırakmak adına yaşadığı ortamda meyve ağacı olmak üzere -ki Erzurum'un hemen hemen her yerinde yetiştiğini gördük-,  daha fazla ağaç dikmelerini ve korumalarını istiyorum.

Erzurum'da tarımsal yatırım alanları açısından birçok çalışma yapıldı. İlgili kurumlarımızca bu konularda, yatırımcı için her türlü rehberlik yapılmaktadır. Verimliliği artırarak tarımsal potansiyelimizi daha iyi kullanma adına, sektörün gelişiminde daha gayretli yeni girişimcilerimizi ve yatırımlarını bekliyoruz.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
ŞAP HASTALIĞINDA ÇİFTÇİNİN YAPMASI GEREKENLERÖnceki Haber

ŞAP HASTALIĞINDA ÇİFTÇİNİN YAPMASI GEREK...

Dünya pamuk tüketimi, üretimi geçtiSonraki Haber

Dünya pamuk tüketimi, üretimi geçti

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar