ENBİR
Harun Göksel

Harun Göksel

Mail: [email protected]

Tarım ve Ekonomide Sürdürülebilirlik: Yetersiz Bütçenin Gölgesinde Tercihler

Tarım ve Ekonomide Sürdürülebilirlik: Yetersiz Bütçenin Gölgesinde Tercihler

Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) “Dünya Gıda Günü” çalıştayında, Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Mehdi Eker’ in açılış konuşması yaptı. Bu konuşmaları sizlerle daha sonra paylaşacağım.

Ardından söz alan eski Ekonomi Bakanı ve AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi, tarımdaki ekonomik ve sürdürülebilirlik sorunlarına vurgu yaptı. Ancak bu önemli dönüşüm hedefleri, mevcut tarım bütçesinin yetersizliği sorunsalı ile çarpışıyor.

Kıt Kaynaklar ve Yüksek Hedefler

Zeybekçi, ekonominin temel kuralı olan kıt imkanlarla sınırsız isteklerin karşılanması ilkesine (kesinlikle yanlış bir ilke!!!), günümüzde, buna bir de çocuklarımızın gelecekte kullanacağından çalınmasına engel olmak adına sürdürülebilirliği de eklemek gerektiğini belirtti. Afet oranlarındaki beş kat artışın trilyonlarca dolarlık ekonomik karşılığı olduğunu ve bunun büyük kısmının tarımla ilgili tehditler (kuraklık, çölleşme vb.) oluşturduğunu vurguladı.

Su Krizi ve Tarımsal Ürün Tercihleri

Konuşmasında, su kaynaklarının sürdürülemez kullanımına dikkat çekti ve ürün tercihlerinin acilen değişmesi gerektiğini savundu:

Mısır Sorunu: Türkiye'nin mısırda açığı olmasına rağmen, mısırın en çok su tüketen tarım ürünlerinden biri olduğunu hatırlattı. Konya Ovası'nda su seviyesinin 50 metreden 1000 metreye inmesinin bu yanlış tercihe devam edilmemesi gerektiğinin kanıtı olduğunu söyledi.

Alternatif Arayışı: Mısır yerine suyu daha az tüketen yemlik bitkilere (arpa, yemlik buğday sorgum vb.) geçişin zorunluluğunu dile getirdi.

Küçükbaş Hayvancılığa Dönüş ve Destekleme

Anadolu coğrafyasının büyükbaş hayvancılıkta kendi başına beslenme imkanı vermediğini, bu yüzden yem bitkisi olarak mısır kullanımının zorunlu hale geldiğini belirtti. Çözüm olarak küçükbaş hayvancılık politikalarına da dönüşü işaret etti.

Maliyet Ne Olursa Olsun: Çiftçiye Güvenlik

Zeybekçi, çiftçiyi zorlayarak mısır ekmekten vazgeçirilemeyeceğini, bunun ancak, örneğin buğday ektiğinde mısırdan elde ettiği geliri elde ettiği zaman mümkün olacağını vurguladı. Bu dönüşüm için net bir hedef koydu:

Gerekirse 35-40 milyon ton yemlik buğday üretimi hedeflenmeli.

Üreticiye, maliyeti ne olursa olsun (10 TL, 11 TL, hatta 15 TL) hak ettiği fiyatın fazlasıyla verilmesi gerektiğini söyledi.

Bu taahhüt, bütçenin bu değişimi kaldırıp kaldıramayacağı sorusunu beraberinde getirmektedir.

Ölçek ve Destekleme Politikası

Tarım arazilerinin küçük parçalara bölünmüş olmasının (üç-on dönüm) verimliliği düşürdüğüne değinen Zeybekçi, Fransa örneğini vererek belli bir hayvan sayısının altındaki çiftliklere destek verilmemesi gibi ölçülerin getirilmesi gerektiğini savundu. Kırsalda yaşayan vatandaşa destek verilirken, küçük ölçekli, verimsiz hayvancılığa teşvikten kaçınılması gerektiğini belirtti.

İsraf ve Yeni Hal Yasası

Yaş sebzede %50’nin üzerinde kayıp olduğunu belirten Zeybekçi, israfı engellemek için yeni bir hal yasası ve uygulaması gerektiğini; üretilen her şeyin hale girmesi, kayıt altına alınması, halden çıkıştan itibaren standardının oluşturulup fiyatının kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Yıllardır keşke dediğimiz bir konu değil mi? Kim engel olduysa!

Bütçe Çıkmazı: Taahhütler ve Gerçekler

Tüm bu dönüşüm hedeflerinin finansmanı, konuşmanın en kritik sorusunu oluşturdu. Sayın Zeybekçi ile yaptığımız ayaküstü soru-cevap, yetersiz tarım bütçesi sorununu doğrudan masaya yatırdı:

Soru: Üreticinin mısır yerine daha az su isteyen ürünü ekip aynı parayı kazanmasını sağlamak adına verilecek parayı, Bakanlık hangi bütçeden bulacak? Yıllardır tarıma ayrılan bütçelerin yetersizliği, bu büyük değişim için nasıl aşılacak? Bu bütçeler; 2 m lik bir insana 1 m kumaş verip, al bununla örtün demek değil mi? diye sordum.

 Eski Ekonomi Bakanı, bu bütçe sorununa somut bir kaynak göstermek yerine, tarımın "milli güvenlik açısından değerlendirilmesi gerektiğini" söyleyerek konunun stratejik önemini vurgulamakla yetindi.

Bu görüşme sırasında ortaya çıkan kritik bir bilgi ise, bu stratejik öneme rağmen:

Meclis Plan Bütçe Komisyonu'nda temel destek ödemesi kapsamına giren bazı kalemlerin kaldırılmasıyla toplam temel destekleme bütçesi yüzde 6,32 azalmıştır!

Sonuç: Sayın Zeybekçi’nin Türkiye tarımı için çizdiği büyük vizyon (su kullanımını azaltan üretim planlaması, küçükbaş hayvancılığa dönmek, çiftçiye yüksek fiyat garantisi vermek), tarıma ayrılan bütçenin Milli Gelire oranının yasal zorunluluğun altında kalması ve hatta son dönemde temel destekleme bütçesinin azalması gerçeğiyle çelişmektedir. Milli güvenlik meselesi olarak görülen tarım için dahi, büyük dönüşüm hedeflerini gerçekleştirecek ekonomik karşılık ve kaynak konusunda ciddi bir belirsizlik ve yetersizlik bulunmaktadır.

Kendisi de aynı zamanda çiftçilik yapan Sn. Zeybekçi’nin sözleri, sizce de daha önce yapılsaydı keşke dedirten bir sözler değil mi?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar