Şekerbank
Harun Göksel

Harun Göksel

Mail: [email protected]

Fiskobirlik Bitirilmek mi İsteniyor?

Fiskobirlik Bitirilmek mi İsteniyor?

Çay sezonunun ardından fındık hasadı dönemi de başladı. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, fındık fiyatları üzerine yapılan tartışmaları anlamsız buluyorum. Çünkü fındığın değeri, bahçeden toplandığı an değil, katıldığı çikolatanın fiyatı üzerinden değerlendirilmelidir.

Geçmişte, Fiskobirlik fındığı üreticiden alıp değerlendiriyordu. Ancak son yıllarda, Fiskobirlik daha çok yöneticilerinin maaşları ve gayrimenkul satışlarıyla gündeme geliyor. Bu konuya fazla girmek istemiyorum çünkü Fiskobirlik Başkanı Lütfü Bayraktar ile bu konuda konuşma fırsatım oldu. Satılan mülklerin değerleri, elde edilen gelirlerin nereye harcandığı gibi konularda kamuoyunu tatmin etmeyen, ancak hukuki açıdan açıklanabilir olan bazı bilgileri paylaştı. Örneğin, Altaş gibi mülklerin değerinde satılıp satılmadığı, depolarda kalan 103 bin ton fındığın akıbeti gibi sorulara yanıt verdi. Bu açıklamalar günün şartlarına göre uzmanlar tarafından değerlendirilmelidir. Usule aykırı bir durum varsa, elbette hesabı sorulmalıdır. Ancak görünüşe göre, tüm bu işlemler hukuka uygun şekilde gerçekleşmiş.

Gelelim asıl meseleye: Fındığın ve fındık üreticisinin gerçek sahibi olması gereken Fiskobirlik’in geleceği ne olacak? Birliği bitirmek mi istiyorlar, anlamak zor. Fındık alımı, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) verildi. TMO, bu işlemi hazine desteğiyle yapacak. TMO, bu işi yıllardır başarıyla yürütüyor. Hatta bu yetkiyi biraz daha genişletip, kayısıyı da üzümü de TMO'ya aldıralım, sorun yok!

Ancak burada asıl soru şu: Aynı kaynaklarla Fiskobirlik bu alımları gerçekleştiremez miydi? Günümüzde tarımın her alanında uzmanlaşma söz konusuyken, fındık gibi Türkiye için stratejik öneme sahip bir üründe bu uzmanlaşmanın gereksiz görülmesi mantıklı mı? Gıda sektöründe tuz üretenle buz üreten aynı mı? Herkes kendi işini yapmalı! Fiskobirlik’in sermayesi yok deniyor, ama zaten kaynak hazine tarafından sağlanıyor. Markalaşmaya yönelik destek verilse, bu kaynakların malum firmalara peşkeş çekilmesine gerek kalır mı? Burada peşkeş kelimesini özellikle kullanıyorum çünkü Karadeniz’de 130 liraya kapanan bir çuval fındık, yurtdışında 13 bin liraya satılıyor!

Mesele fındığın taban fiyatının 130 lira mı, muhalefetin istediği gibi 175 lira mı olması gerektiği değil; mesele, işlenerek ülke ekonomisine nasıl daha fazla katkı sağlanacağıdır. Mecliste Trabzon Milletvekili Salih Cora ile bu konuyu konuşmuştum. "TOGG'u yapabildiysek, fındığı işleyip marka ürünler yapamaz mıyız?" diye sormuştum, o da haklı olduğumu belirtmişti. Bölgenin siyasetçileri de bu durumun farkında.

Sonuç olarak, fındığın ve üreticisinin gerçek sahibi olması gereken Fiskobirlik’in, TMO’ya verilen destek gibi bir destekle yeniden ön plana çıkarılması gerekiyor. Uzun yıllardır gerileyen Fiskobirlik’in, yeniden uzmanlık alanına geri dönmesi sağlanmalı. Çukobirlik’in düştüğü duruma düşmek istemiyorsak, Fiskobirlik’i yeniden ayağa kaldırmamız şart. Çukobirlik’in fotoğrafına bakıp ibret alalım!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar