CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 81 ilde karantina kararı alınan şap salgınına ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı'nı eleştirdi. Gürer, hastalığın önceden öngörülemediğini ve bakanlığın "insana bulaşmaz" şeklindeki açıklamalarının bilimsel verilerle örtüşmediğini savundu.
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye genelinde 81 ilde şap hastalığı nedeniyle karantina uygulamasına geçilmesini eleştirerek Tarım ve Orman Bakanlığı’nın salgın yönetimini ve açıklamalarını yetersiz bulduğunu belirtti. Gürer, bakanlığın "hastalık insana bulaşmaz ve et-süt arzında sorun yaşanmaz" yönündeki ifadelerinin bilimsel gerçeklerle çeliştiğini iddia etti.
"Bakanlığın Açıklamaları Bilimsel Değil"
Gürer, şap hastalığının bilimsel olarak "zonotik," yani hayvandan insana bulaşabilen bir hastalık olarak tanımlandığını vurguladı. Konuyla ilgili çok sayıda bilim insanıyla görüştüğünü belirten Gürer, "Bilim insanları, hastalığın rüzgârla dahi yayılabildiğini ve zoonotik bir karakter taşıdığını ifade ediyor. Her ne kadar laboratuvar ortamı dışında insanlarda sık vakaya rastlanmasa da riskin varlığı ortadadır," dedi. Gürer, Koç Üniversitesi ve diğer akademik kaynakların da hastalığın nadir de olsa insanları, özellikle de veteriner hekimler ve hayvancılıkla uğraşanları etkileyebileceğini belirttiğini aktardı. Bakanlığın kesin bir dille "insana bulaşmaz" demesinin, alınması gereken tedbirleri gevşetebileceği uyarısında bulundu.
"Salgın Öngörülemedi, Önlemler Yetersiz Kaldı"
SAT-2 olarak bilinen yeni şap virüsünün geçen yıl Irak'ta yaygınlaştığının bilindiğini ifade eden Gürer, "Irak'ta ortaya çıkan bu hastalığın Türkiye'ye gireceği öngörülerek sınırda önlemler alınmalıydı. Hastalığın başlangıç noktasının Hakkari olarak belirtilmesi, sınır kontrollerinin yetersiz kaldığını gösteriyor. Zamanında müdahale edilseydi, bugün 81 ilde hayvan pazarlarını kapatacak bir boyuta ulaşılmazdı," şeklinde konuştu.
Bakanlığın 2024 yılı verilerine göre 146 baş hayvanın şap hastalığından öldüğünü açıklamasını hatırlatan Gürer, aşılamanın etkinliğini sorguladı. "2024 yılında büyükbaş hayvanlara 146 milyon, küçükbaş hayvanlara 77 milyon doz aşı yapıldığı belirtiliyor. Eğer yılda iki kez aşılama yapıldıysa bu salgın neden bu kadar yayıldı? Aşılar mı yetersiz, koruyuculuğu mu düşük, yoksa ücretli olması nedeniyle üretici aşılamadan kaçınıyor mu?" diye sordu.
Et ve Süt Arzında Kriz Riski
Gürer, bakanlığın "et ve süt arzında sorun olmayacak" açıklamasının da gerçekçi olmadığını savundu. Hastalığa yakalanan bir hayvanın iştahının kesildiğini, et ve süt veriminin düştüğünü belirten Gürer, "81 ilde karantina uygulanması, hayvan hareketliliğinin ve dolayısıyla arzın kısıtlanması demektir. Bu durumun et ve süt üretimine olumsuz yansıyacağı kaçınılmazdır. Zaten ithalatla kapatılmaya çalışılan bir et açığı varken, bu salgın mevcut durumu daha da kötüleştirecektir," dedi.
Çözüm Önerileri
Gürer, çözüm için atılması gereken adımları ise şöyle sıraladı:
- Hayvan hastalıklarıyla mücadelede bilimin rehber alınması,
- Aşıların tamamının ücretsiz olması ve aşılama takibinin titizlikle yapılması,
- Yem fiyatlarının düşürülerek üreticinin desteklenmesi,
- Daha fazla veteriner hekim istihdam edilerek hayvan sağlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve kapatılan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nün yeniden açılması.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın