© Tarım Pusulası

Kene Vakaları Artıyor: TVHB'den Acil Halk Sağlığı Uyarısı!

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 2025 yılının ilk altı ayında 7.801 kene ısırığı vakası ve 13 ölüm yaşandığını belirterek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) başta olmak üzere kene kaynaklı hastalıkların halk sağlığı için ciddi risk oluşturduğunu duyurdu. Eroğlu, mücadelenin ancak disiplinler arası bir yaklaşımla mümkün olabileceğini vurguladı.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, yazılı bir basın açıklaması yayımlayarak, Türkiye'de kene kaynaklı hastalıkların oluşturduğu tehlikeye dikkat çekti. 2002 yılından bu yana özellikle bahar ve yaz aylarında artış gösteren kene vakalarının, her yıl çok sayıda insanın hayatını tehdit etmeye devam ettiğini belirten Eroğlu, çarpıcı verilere yer verdi.

7.801 Vaka, 13 Ölüm Açıklamaya göre, 2025 yılının Ocak-Haziran ayları arasında İstanbul, Kayseri, Tokat, Sivas ve Erzurum başta olmak üzere ülke genelinde basına yansıyan 7.801 kene ısırığı vakası tespit edildi. Ne yazık ki, bu vakalardan 13'ü ölümle sonuçlandı. TVHB Başkanı Eroğlu, bu tablonun ülkemizde kene kaynaklı hastalıkların oluşturduğu halk sağlığı riskinin boyutlarını gözler önüne serdiğini ifade etti.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) başta olmak üzere kene kaynaklı zoonotik hastalıkların; insan sağlığını, hayvan sağlığını, ekolojik dengeyi ve tarımsal üretim güvenliğini de tehdit eden çok yönlü bir risk alanı oluşturduğuna dikkat çekildi.

Keneler ve Hastalık Yayılımı Keneler, ısı, nefes ve titreşimi algılayabilen, bu sayede insanları yaklaşık 15-20 dakika boyunca takip edebilen, vektörlük kapasitesi son derece yüksek eklem bacaklılardır. Yaşamlarını sürdürebilmek için kan emmek zorunda olan bu canlılar, bu süreçte insan ve hayvan sağlığını tehdit eden pek çok hastalık etkenini taşıyabilmektedir. Dünya genelinde 200’ün üzerinde hastalık etkenini taşıdığı bilinen kenelerin, Türkiye’de başta KKKA olmak üzere Lyme hastalığı, Babesiosis ve Theileriosis gibi birçok hastalığın yayılımında önemli rolü bulunmaktadır.

KKKA'nın Türkiye'deki Durumu KKKA, Türkiye’de ilk kez 2002 yılında tanımlanmış olup, özellikle Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Sivas, Tokat, Amasya ve Çorum illerinde endemik hale gelmiştir. Ancak Hyalomma marginatum türü kenenin Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde de bulunması, hastalığın sadece sınırlı bölgelerle ilişkilendirilmesinin yetersiz olduğunu göstermektedir. 2008 yılında vaka sayısında zirveye ulaşıldığı, son yıllarda ise yeniden artış eğiliminin dikkat çektiği belirtildi. KKKA, hayvanlarda çoğunlukla belirti göstermeden seyretmekle birlikte, insanlarda ciddi kanamalara ve hatta ölüme yol açabilen viral bir enfeksiyondur.

Bilimsel ve Disiplinler Arası Mücadele Şartı Açıklamada, kene ile mücadelede bilimsel yaklaşımın esas olduğu vurgulandı. Kenelerin doğada uçma ya da sıçrama yetisi olmadığı, çalı, ot ve çimen gibi alanlardan konakçılara tırmanarak bulaştığı belirtildi. Doğrudan doğadaki kene popülasyonunun kontrolünün mümkün olmadığı ifade edildi. Etkin mücadelenin, evcil hayvanlar üzerinde düzenli aralıklarla (ortalama 25 günde bir) yapılan akarisit uygulamaları ile sağlanabileceği belirtildi. Bu ilaçların gıda güvenliğini tehdit etmeyen, kalıntı bırakmayan ürünler olmasının büyük önem taşıdığına değinildi. Ayrıca, meraların sürülmesi, yabani otların temizlenmesi gibi mekanik kontrol uygulamalarının destekleyici rol oynadığı, ancak çevreye gelişigüzel kimyasal ilaç uygulamalarının ekolojik dengeye zarar vereceği için önerilmediği kaydedildi.

Kene kaynaklı hastalıkların yayılmasını önlemek amacıyla küçük ölçekli hayvancılık işletmelerine yönelik devlet destekli ilaçlama teşvikleri ve bu mücadelenin sürekliliğini sağlayacak ulusal politikalar geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Henüz yaygın kullanımda olmayan kene aşıları üzerindeki bilimsel çalışmaların umut vaat ettiği ve desteklenmesi gerektiği belirtildi.

Bireysel Korunma Önlemleri Hayati Önem Taşıyor TVHB Başkanı Eroğlu, bireysel korunma önlemlerinin hayati önem taşıdığını hatırlattı:

Vücuda tutunan kenenin çıplak elle dokunulmadan bez veya eldiven gibi malzemelerle çıkarılması gerektiği, üzerine sigara basmak, kolonya ya da kimyasal dökmek gibi müdahalelerden kesinlikle kaçınılması gerektiği belirtildi. Kene çıkarıldıktan sonra derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması, ateş, baş ağrısı, kas ağrısı gibi belirtiler görüldüğünde tıbbi yardım alınması ve erken tanının yaşamsal öneminin unutulmaması gerektiği vurgulandı.

Kene kaynaklı hastalıklarla mücadelenin; bireysel farkındalığın artırılması, kamu spotları, broşürler ve yerel bilgilendirme çalışmaları ile desteklenmesi gerektiği belirtildi. Bu bilgilendirme faaliyetlerinin Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda yürütülmesi, bu süreçte veteriner hekimlerin sahadaki bilgi ve deneyiminin mutlaka değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER