CHP’li Gürer: Tarım kurumlarının verileri arasında tutarsızlık var
SiyasetCHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis’te yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı, Merkez Bankası ve Tarım Bakanlığı’ndaki açıklamaların çelişkili olduğunu belirterek “Yanlış verilerle planlama yapılamaz” dedi.
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Meclis’te yaptığı konuşmada Türkiye’nin tarım ve gıda politikalarında kurumlar arası çelişkilere dikkat çekti. Gürer, Cumhurbaşkanlığı, Merkez Bankası ve Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan gelen açıklamaların birbirini tutmadığını ifade ederek planlamanın sağlıklı yapılamadığı uyarısında bulundu.
“Aynı devlet kurumları birbirine zıt konuşuyor”
Gürer, nisan ayında Cumhurbaşkanlığı’nın hububat, baklagil ve tohumlarla ilgili arz açığı olmadığı yönündeki açıklamasıyla, beş ay sonra Merkez Bankası’nın bu ürünlerde arz sıkıntısı ve fiyat artışı yaşandığına dair beyanları arasındaki çelişkiye dikkat çekti. “Hangisi doğru? Aynı devletin kurumları birbirine zıt konuşuyor. Bu, öngörüsüzlüğün açık göstergesidir.” ifadelerini kullandı.
“Yanlış verilerle planlama yapılamaz”
CHP’li vekil, kurumlar arasında veri uyumsuzluğunun planlama sürecini baltaladığını belirtti:
- Tarım Bakanlığı verileriyle ithalat rakamlarının örtüşmediğini,
- Cumhurbaşkanlığı’na arzın yeterli olduğu yönünde bilgi verildiğini, ancak üretim düşerken ithalatın arttığını,
- “Türkiye’nin ‘kendi kendine yeter’ olduğu belirtilen ürünlerde bile ithalat yapıldığı” örneğini verdi.
21 üründe arz açığı ve ithalat bağımlılığı
Gürer, 2025 Ocak-Ağustos dönemine ait ithalat verilerini sıralayarak, nohut, buğday, ayçiçeği yağı, et, pamuk gibi ürünlerde yüksek ithalat rakamları olduğunu söyledi. Buna karşılık “eş zamanlı olarak bazı kurumların ithalata gerek olmadığı yönünde açıklama yaptığını” vurguladı.
Kuraklık değerlendirmesinde de farklılık
Kurumların sadece ürün miktarlarında değil, kuraklık haritalarında da çelişkili yaklaşımlar sergilediğini belirten Gürer, Merkez Bankası’nın yayınladığı haritada Niğde’yi “kurak etkilenmeyen il” olarak gösterdiğini, fakat sahadan gelen bilgilere göre Ulukışla’da verimin ciddi oranda düştüğünü söyledi.
TARSİM desteğinde uyumsuzluk
Zirai don ve kuraklıktan etkilenen çiftçilerin TARSİM ödemelerinde de tutarsızlıklar bulunduğunu belirten Gürer, Cumhurbaşkanlığı’nın 50 bin çiftçi etkilenmiştir dediğini, ancak TARSİM’in 87 bin çiftçiden bahsettiğini ifade etti. Ayrıca açıklanan toplam mağdur çiftçi sayısı verileriyle sigortalılık/statü verilerinin birbirini tutmadığını söyledi.
İthalat politikaları ve gıda israfı
Gürer ithalat politikalarını eleştirerek, “İthalatla fiyat dengelenemez; hem üretici kaybeder hem tüketici pahalı öder. Aracı kazanç sağlar” dedi. Ayrıca, gıda israfının enflasyon üzerindeki etkisine dikkat çekerek şunları söyledi:
- Tarladan sofraya gelene kadar ürünlerin yaklaşık %35’inin kaybolduğunu,
- Her yıl yaklaşık 23 milyon ton gıdanın çöpe gittiğini,
- Bu israfın parasal karşılığının 200 milyar TL seviyesini aştığını;
- Zirai donun doğrudan verdiği zararın 46 milyar TL olduğunu belirtti.
Sonuç: Plansızlık ve liyakat eksikliği
Gürer, sözlerini şöyle tamamladı: “Tarımda liyakat ve kamucu anlayış olmadan çıkış yok. Veriler şeffaf açıklanmalı. Tarım sorunları masa başında değil tarlada görülür. Üretim değil ithalatla kalkınma iddiası sürdürülebilir değildir.”
İlginizi Çekebilir