Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının genç çiftçilere 30.000 TL hibe desteğinin tebliği yayınlandı. Hatırlarsınız seçimden önce başlayan bu süreç son birkaç günde içeriği ne olduğu anlaşılmaya başlandı.
Amaç gençleri köylerinde üretim yapmaya ve köyüne dönmek isteyene bir fırsat kapısı açmak ve hayvancılık alanında daralan boğaza bir nevi çözüm olmaktı. Bir taşla iki kuş vurmak gibi. İlk başta kulağa hoş gelen bu uygulama gerçekte ne kadar pratiğe dönecek zamanla göreceğiz. Gerçekten hayata geçecek mi yoksa dağ fare mi doğurdu mu diyeceğiz. Bekleyelim görelim.
Ancak benim takıldığım bir konu vardı. Bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik Ortak Akıl Toplantılarının 6'ncısı olan Ege Bölgesi Bakanlık Koordinasyon ve Sektörel Ortak Akıl Toplantısında şu açıklamayı yaptı
"Her akşam yemeğinde et istiyorsun, bunu önüne kim getirecek? Sen sağma, ben sağma, bu inekleri kim sağacak? Çobana çoban diyemiyoruz. Kız vermiyorlar diye 'sürü yöneticisi' diyorlar. 'Çiftçilik, emeklinin işidir' anlayışından çıkmamız gerekiyor. Gençlik, tarımsal faaliyetlere mutlak suretle dönmeli. Gençlere 30 bin lira hibe, 50 bin lira faizsiz kredi vereceğiz. Bununla ilgili düzenlemeleri yapıp valilere gönderdik. Gençlerimize yardımları nakdi değil ayni vereceğiz. Al 6 düve, krediyle de 9 tane al, git köyüne, bir yıl sonra 30 düven olsun. Köye, rehberliğimizde geri dönün."
Bakan Çelik özellikle hayvancılık konusunda genç çiftçilere düve verilmesini ve bankadan kredi alarak düve sayısını 15 e çıkartarak bir yıl sonra hayvan sayısının 30 adet olması gerektiğini söylüyor.
Burada şu hesabı yaptıklarını düşünüyorum. Hibe ve kredi ile 15 adet gebe düve genç çiftçiye sağlanacak gebe düveler doğum yaptıktan sonra hayvan sayısı 30 âdete çıkacak. Tam da burada hayvan başına 5000 TL gebe düve maliyeti düşmektedir.
Peki, bu bir yıl içerisinde köye dönmek isteyenin köyde yeri olduğunu varsayarsak bu kişinin kendisini ve hayvanların bakımı için bir maliyet ortaya koyması gerekir. Hadi köyde mera alanı olduğunu tüm bakım hizmetlerini veresiye yazdırdığını ve yılsonunda ödeyeceğini kabul edelim. Bu durumda bir yıl sonra yatırımcı genç çiftçi hayvanlarının bir kısmını kesime gönderecektir. Kesimden gelen para ile bakım ve kredi borçlarını kapatacaktır.
Şimdi dananın kuyruğunu koptuğu yere geliyoruz. Bir yıl sonra bu kişinin elinde kaç hayvanı kalır ve bu işe devam etmek ister mi?
Peki, siz olsanız ne yapardınız? Sizde bir hesap yapın derim. Yorumlarınızı bekliyorum.
Yorum Yazın