© Tarım Pusulası

Zeytinlikleri Yok Etme Girişimine Çiftçi-Sen'den Sert Tepki

Çiftçi-Sen, iktidarın sanayici ve enerji şirketlerinin çıkarlarına hizmet eden yasal düzenlemelerle zeytinlik alanlarını ranta açma çabalarına karşı mücadelenin devam edeceğini açıkladı. Yüzyıllardır Anadolu kültürünün önemli bir parçası olan zeytinliklerin korunması gerektiği vurgulandı.

Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Çiftçi-Sen Genel Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Cengiz Yazar imzalı basın açıklamasında, iktidarın göreve geldiği günden itibaren sanayicinin, maden şirketlerinin ve enerji şirketlerinin ihtiyacına uygun olarak doğanın metalaştırılmasının önünü açtığı belirtildi. Açıklamada, çıkarılan yasaların, yönetmeliklerin ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin sermayenin taleplerine yönelik olduğu ifade edildi.

Sermayenin önündeki en büyük engellerden birinin, "3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun" olarak bilinen Zeytincilik Yasası olduğu vurgulandı. Kanun’un 20’nci maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin… gelişmesine mâni olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez" ifadesinin, sermayenin aşması gereken bir engel olduğu belirtildi.

Açıklamada, zeytin ağaçlarının yüzyıllardır bu toprakların kültürünün önemli mihenk taşlarından biri olduğu, sadece bir gıda ürünü olarak değil, yarattığı kültürel değerlerle de bir bitkinin ötesinde olduğu ifade edildi. Zeytinliklerin asırlık özellikleriyle mutlaka korunması gereken kıymetli tarihi ve kültürel bir miras olduğu ve geleceğe taşınması gerektiği vurgulandı.

İktidarın, zeytinlik alanlarını ranta açabilmek için defalarca Meclise kanun tasarısı getirdiği ancak değiştirmeyi başaramadığı belirtildi. 2012 yılından itibaren zeytinliklerin katledilmesini engelleyen yasal engellerin "Kanun Hükmünde Kararname" çıkartılarak aşılmaya çalışıldığı, ancak Danıştay Daireler Kurulu’nun bu kararnameleri "Kanunsuz" olduğu gerekçesiyle iptal ettiği hatırlatıldı. 2022 yılında da Madencilikle ilgili çıkarılan bir yönetmelikle bu yasanın delinmeye çalışıldığı, ancak ÇİFTÇİ-SEN’in açtığı "Yönetmeliğin İptali Davası"nın kazanıldığı ve "Yönetmelik"in Danıştay tarafından iptal edilerek zeytinlik alanların bir kez daha kurtulduğu belirtildi.

Çiftçi-Sen, iktidar için zeytinlik alanları ve tarım arazilerini yok etme isteğinin bir sevdaya dönüştüğünü öne sürdü. 2023 Hatay depreminin ardından "yaraları sarma" bahanesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yeni imar planında Hatay’daki zeytinlik alanlarını ve tarım arazilerini "rezerv alan" adı altında inşaata ve ranta açtığı, Hataylıların, ekolojistlerin, çiftçilerin tepkilerine rağmen binlerce zeytin ağacının köklendiği belirtildi.

Açıklamada, iktidarın zeytinlik alanlarını yok edecek, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanunu bir kez daha delmek için yeni bir hamle yaptığı ifade edildi. 13 Haziran 2025 tarihinde “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifinin TBMM Başkanlığı’na sunulduğu ve "Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu"na gönderildiği bilgisi verildi. Kanun teklifinin, madencilik ve enerji yatırımları faaliyetlerinin "ÇED" süreçlerini kolaylaştırdığı gibi "Kamu yararı" adı altında "Acele kamulaştırma" uygulamaları ile zeytinliklerin yok edilmesini sağlayacağı belirtildi. Acele kamulaştırma kararı alabilme yetkisinin de 31 Aralık 2030 tarihine kadar Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na verildiği bilgisi paylaşıldı. Kamuoyunun tepkisini azaltmak için "Zeytin ağaçları kesilmeyecek, başka bir yere taşınacak" denilerek, "yağma"nın masumlaştırılmaya çalışıldığı ifade edildi.

Çiftçi-Sen, çiftçilerin lehine olan, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını engelleyen yasaların yok sayılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bu yasanın geçmesi halinde binlerce dönüm zeytinlik alan ve tarım arazisinin yok edileceği, köylünün geçim kaynağının elinden alınacağı belirtildi. İklim değişikliğine karşı mücadelede her bir zeytin ağacının 2-10 ton CO2 emdiği hatırlatılarak, doğanın ve tarım arazilerinin şirketlere peşkeş çekilmesine hayır denilmesi gerektiği ifade edildi.

Açıklama, yasa değişiklik önerisinin derhal geri çekilmesi çağrısıyla son buldu. Çiftçi-Sen, üreticiler, tüketiciler, ekolojistler ve çevreciler olarak birlikte mücadele etme ve kanun değişikliğine karşı direnişi yükseltme mesajı verdi: "Zeytinimize, Toprağımıza, Suyumuza, Tohumumuza, Otlak ve Meralarımıza Saldırmaktan Vazgeçin!"

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER