Niğde'de Zirai Don Felaketi: Elmanın %95'i Gitti!
SiyasetCHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Nisan ayında yaşanan zirai donun tarımda yarattığı yıkıcı tabloyu gözler önüne serdi. Özellikle Niğde'de elma üretiminin %95'inin, ülke genelinde ise kirazın %55,7'sinin kaybedildiğini belirten Gürer, zararların ÇKS ve TARSİM ayrımı yapılmaksızın acilen karşılanmasını talep ederken, donun etkilerinin en az iki yıl süreceği uyarısında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Nisan ayında yaşanan zirai don felaketinin tarımda açtığı derin yaralara dikkat çekerek, "Zirai don ile oluşan zararların ne zaman giderileceği bir an önce açıklanmalıdır. Farklı kesimler sorunlara acil çözüm bekliyor," dedi. Gürer, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ve TARSİM tarım sigortası kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın tüm zirai don kaynaklı ürün kayıplarının üreticiye ivedilikle ödenmesi gerektiğini vurguladı.
"ZİRAİ DON OLUP GEÇMEDİ, ETKİSİ İKİ YIL SÜRECEK"
Zirai donun etkilerinin hafife alınmaması gerektiğini belirten CHP’li Gürer, özellikle bahçe ürünlerindeki tahribatın en az iki yıl boyunca hissedileceğinin altını çizdi. Gürer, "Esnafından ihracatçısına, tarım işçisinden üreticisine, kırsal göçten işsizliğe çok geniş etki alanı olan zirai don, iktidar tarafından yeterince ciddiye alınmıyor. Bir ayı aşkın süre geçti. Süreç sanki yaşanmamış gibi devam edemez," ifadelerini kullandı. Ürün kaybının yanı sıra ağaçların dondan etkilenmesiyle gelecek yıllarda da verim düşüklüğü yaşanacağını belirtti.
NİĞDE’DE ELMA VE KİRAZ VURGUN YEDİ, CEVİZ AĞAÇLARI KURUDU
Niğde Milletvekili Gürer, 2025 Nisanı’nda yaşanan don felaketinin, meteorolojik kayıtların tutulmaya başlandığı tarihten bu yana en soğuk Nisan ayı olarak kayıtlara geçtiğini hatırlattı. "Özellikle 10-15 Nisan arasında, sadece 2,5 saat içinde sıcaklık 10 derece birden düştü. Bu ani don olayı 36 ili önemli ölçüde etkiledi, 61 ilde de zararlara yol açtı," diyen Gürer, iklim değişikliğiyle birlikte tarım sektörünün ani don, dolu, sel gibi afetlerle daha sık yüzleşeceğini ve bu nedenle tarımın geleceğinin çok boyutlu planlanması gerektiğini söyledi.
ELMA ÜRETİMİNDE DEVASA KAYIPLAR: NİĞDE'DE %95, ÜLKE GENELİNDE %38,7
Farklı ürünlerin dondan ciddi şekilde etkilendiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, Niğde özelinde çarpıcı rakamlar paylaştı: "Niğde’de 600 bin tonluk elma üretiminin %95’i, yani yaklaşık 570 bin tonu, don nedeniyle kaybedildi. Bu da yaklaşık 205 milyon dolarlık bir ekonomik zarara karşılık geliyor. Üstelik 150 bin tonluk elma ihracatı da bu kayıptan etkilendi." Gürer, TÜİK verilerine göre ülke genelinde elma üretiminde %38,7 oranında ürün kaybı öngörüldüğünü, ancak ÇKS dışı bağ ve bahçelerdeki kayıplarla bu oranın daha da yükseleceğini belirtti.
Niğde’nin Ulukışla ilçesi Bolkar Dağları eteklerindeki dünyaca ünlü kiraz ağaçlarının da dondan nasibini aldığını ifade eden Gürer, TÜİK verilerine göre ülke genelinde kirazda %55,7, kayısıda %65,1, şeftalide %32, Antep fıstığında %54,6, fındıkta %27,4, üzümde %18,6, cevizde %27,7 ve limonda %20,9 gibi yüksek oranlarda ürün kaybı beklendiğini aktardı.
TARIM EKOSİSTEMİ VE İSTİHDAM KRİZİ KAPIDA
Zirai donun etkilerinin sadece ürün kaybıyla sınırlı kalmayacağını, tüm tarım ekosistemini ve istihdamı tehdit ettiğini belirten Gürer, "Niğde’de yalnız elma üretiminde 100 büyük işletmemizde 6 bin kişi istihdam ediliyor. Don nedeniyle işsiz kalma riskiyle karşı karşıyalar. Her yıl 16 bine ulaşan tarım işçisi, elma bahçelerinde ve soğuk hava depolarında çalışıyor. Ülke genelinde on binlerce mevsimlik işçi iş kaybı yaşayacak," dedi. Gürer, zirai ilaç, gübre, mazot, sulama ve nakliye gibi yan sektörlerin de büyük bir çöküş tehlikesiyle yüz yüze olduğunu, stokların erimesiyle tüketici fiyatlarının artacağını ve ithalatın dahi fiyatları dengelemekte zorlanacağını ifade etti.
Niğde'nin Türkiye'nin elma üretiminin yaklaşık %12,6'sını karşıladığını ve misket elma üretiminde lider olduğunu hatırlatan Gürer, "İlimizde yaklaşık 250 bin dekar alanda elma bahçeleri bulunmakta ve yıllık ortalama 600 bin ton üretim yapılmaktadır. Zirai don etkisi ile 570 bin ton üretim kaybı öngörülüyor. Ceviz ağaçlarının dalları kurumuştur. Bahçelerde kayısı, şeftali, erik bu yıl yok denecek boyuttadır," diye ekledi.
SOSYAL VE PSİKOLOJİK KRİZ ALARMI: "İNSAN CAN KAYBI OLMAYAN BİR DEPREM YAŞANDI"
Gürer, yılbaşında narenciye bölgesinde yaşanan donun ardından Nisan ayındaki felaketin durumu daha da ağırlaştırdığını belirterek, "İnsan can kaybı olmayan bir deprem yaşandı, iktidarın bu sürece yeterli müdahalede bugüne kadar bulunmadığını" savundu. Tarla bitkileri ve ÇKS dışı küçük aile bahçelerinde yeterli tespitlerin dahi yapılmadığına işaret eden Gürer, "Ceviz için %27,7 oranında kayıp öngörülmesine rağmen, çok sayıda ağacın don ile kuruduğunun yaratacağı sorun dahi hesaplanarak oluşan zararlar değerlendirilmelidir," dedi.
Afetin kırsalda gelir düşüşü, işsizlik, sosyal dışlanma, psikolojik travmalar ve göç riskini beraberinde getirdiğini ifade eden Gürer, "Üretici, ürün ve gelir kaybı yanında geçici ve sabit işçilik kayıpları, zirai girdi bayilerinin iş daralması, yatırımcının iklim kaygısıyla yatırımdan uzaklaşması, ihracat kaybı ve borç ödemeleri dahil çok kapsamlı sorunların ortaya çıkacağı bir süreç oluşmuştur," şeklinde konuştu.
ÜRETİCİNİN ACİL TALEPLERİ SIRALANDI
Don etkisinin ağır hissedildiği bölgelerde illerin afet bölgesi ilan edilmemesini "büyük bir eksiklik" olarak nitelendiren Ömer Fethi Gürer, üreticilerin taleplerini ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
- Çiftçi borçları faizsiz veya düşük faizle en az üç yıl ertelenmeli ve yeniden yapılandırılmalı.
- Üreticilere faizsiz acil ek krediler ve hibe destekleri verilmeli.
- İhracatçı işletmelere kurumsal destek sağlanmalı.
- Girdi maliyetleri için acil sübvansiyonlar hayata geçirilmeli.
- TARSİM yeniden yapılandırılmalı, üreticiye verilen destek primi artırılmalı.
- Kadın kooperatiflerine destekler çoğaltılmalı.
- İşsiz kalan tarım işçileri kamuda geçici olarak istihdam edilmeli.
- Sosyal ve psikolojik destek programları uygulanmalı.
- Kırsaldan göçü önleyecek stratejiler geliştirilmeli ve iklim risklerine dayanıklı tarım modellerine geçiş hızlandırılmalı.
- Tarımsal afetler için ayrı bir bütçe oluşturulmalı, don ve kuraklığa alternatif ürünler geliştirilmeli.
"ÇİFTÇİ YALNIZ BIRAKILMAMALI, SOSYAL ÇÖKÜŞ ÖNLENMELİ"
Sözlerinin sonunda iktidara seslenen CHP'li vekil Ömer Fethi Gürer, "Zirai don ile çiftçi, üretici, esnaf, işçi, ihracatçı ve kırsalda aileler süreçten çok yönlü zarar görmüştür. Yalnız meyveden ibaret bir kayıp değil, ülke ekonomisini doğrudan etkileyecek bu afet için iktidar, başta zararlar olmak üzere daha etkili şekilde sürece müdahale etmelidir," dedi. Gürer, "Üretim sürdürülebilirliği ve tarımın geleceği için acil ve kapsamlı destek verilmesi şarttır. Zirai don vurup geçmedi. Etkisi ağır olacağı görülmelidir. Zirai don ile sosyal çöküş yaşanmaması için önlemler acil alınmalıdır," diyerek açıklamalarını noktaladı.
İlginizi Çekebilir