© Tarım Pusulası 2021

Çocukları İçin Gecesini Gündüzüne Kattı

DİYARBAKIRLI 49 YAŞINDAKİ NACİYE TEYZE, 12 YAŞINDAN BERİ TARLADA ÇALIŞARAK GEÇİMİNİ SAĞLIYOR. YAKLAŞIK BİR YIL ÖNCE ALTERNATİF ÜRETİN VE İSTİHDAM DERNEĞİ İLE TANIŞAN NACİYE TEYZE, HAYALLERİNİ İŞLEDİĞİ ELBİSELERİ SATARAK AİLE BÜTÇESİNE KATKI SUNMAYA ÇALIŞIYOR.

Diyarbakırlı 49 yaşındaki Naciye Kızar, 12 yaşından beri tarlada çalışarak geçimini sağlıyor. Yaklaşık bir yıl önce Alternatif Üretin ve İstihdam Derneği ile tanışan Naciye teyze, hayallerini işlediği elbiseleri satarak aile bütçesine katkı sunmaya çalışıyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Bağıvar Mahallesi’nde yaşayan 9 çocuk annesi Naciye Kızar, hayatının büyük bir bölümünü çalışarak geçirdi. 12 yaşında tarlada çalışarak harçlığını çıkaran Naciye teyze, evlendikten sonra da tek maaşla geçinilmeyeceğini anlayınca eşine destek olmak için çalışmaya devam etti. 34 yılda 9 çocuk doğuran Naciye teyzenin 5 çocuğu farklı illerde üniversite eğitimi görmeye başladı. Eşinin, çalıştığı iş yerinde zehirlenmesi ve işine devam edememesi nedeni ile çaresiz kalan Naciye teyze, bir müddet tek başına çalışarak evinin geçimi ve çocuklarının masraflarını karşılamaya çalıştı. Daha sonra eşinin temizlik elemanı olarak çalışmasına rağmen tarla işlerinde çalışmaya devam eden Naciye teyze, yaklaşık bir yıl önce Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği ile tanıştı.
DERNEKLE HAYALLERİNİ ELBİSELERE İŞLEDİ
Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği sayesinde evinde hayallerini işlediği elbiseleri satma imkanına kavuşan Naciye teyze, arta kalan zamanlarda da farklı işlerde çalışmaya devam etti. Naciye Kızar, “12 yaşımdan beri çalışıyorum. Mevsimlik tarım işçisi olarak bazen tarlada çapa yapıyorum, bazen fındık toplamaya gidiyorum. 9 çocuğum var 5’i üniversiteye gidiyor. Üniversiteye giden öğrencilerimin hepsi farklı illerde çalışıyor. Çalışma şartlarımız çok zor buna rağmen emeğimizi hakkımızla almıyoruz. Birçok kadın aslında pamuk toplamaya gitmek istemiyor. Ekmeğimiz suyumuz her şeyimiz güneşin altında. Sabahtan akşama kadar çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Günlük maksimum kazancımız 20 lira oluyor en fazla. Çalıştığımız şartlar çok zor, bizi çok fazla sömürüyorlar. 5 öğrenci okutuyorum. Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği’nde çalışıp arta kalan zamanlarda pamuk toplamaya gitmeye devam ediyorum. Eşim 20 yıldan fazla tuğla fabrikasında çalıştı. O da günlük 20-30 lira kazanıyordu. Zehirlendikten sonra çıktı. Şu an asgari ücretle temizlik elemanı olarak çalışıyor. Onun aldığı para da bizim ancak günübirlik masraflarımızı karşılıyor. Ben de eşimle beraber çalışıyorum ne iş olsa yapıyorum. Yaşam şartları çok zor. Bir kızım da Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği sayesinde bir kuaförde çalışıyor. Okul okuyan çocuklarım da bazen fındık toplamaya gidip harçlıklarını çıkarıyor” dedi.
Naciye teyze ve dernekte çalışan bine yakın kadının ürettiği yöresel kıyafetler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Mardin’de sergilenecek.
"ALTERNATİF ÜRETİM DERNEĞİ BİN KADINA UMUT OLDU"
Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği Başkanı Gülbahar Örmek, Naciye Kızar’ın yaklaşık 1 yıl önce kendilerine katıldığını ve bir kızının da yine dernek sayesinde kuaförde istihdam edildiğini söyledi. Örmek, “Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği olarak çalışma tüzüğümüzde de kendi konuştuğumuz hedefler arasında evinde üretim yapan yaptığı üretimi dışarı çıkaramayan eve hapsolmuş emeği görünür hale getirmekti. Biz bunda daha çok saha çalışmasına önem veriyoruz. Saha çalışmasında üretenler var, işsizlik çok diyoruz ama yapılan emeğin de değerlendirilmeme boyutu vardı. Temel referans noktamız bu oldu. Bin 68 kişiye baktığımızda bin küsürü kadın. Alternatif üretim ve istihdam derneği olarak emekçi kadınlar gününe de istinaden Mardin’de yöresel kıyafet defilesi yapıyoruz. Burada tamamen kadınların emeği geçti. Mezopotamya’daki bütün kadınlar, halklar inançlar kültürleri içine kapsayacak şekilde herkes kendi evinde hayallerini, ümitlerini bu kıyafetlere işlediler. Bu derneğin oluşumunda yer alan kadınlar olarak davetiyemizde de çok güzel bir söz kullandık. Coğrafyamızda önce kadınlar doğar sonra güneş doğar dedik. Demek ki güneşi güzel şeyleri kadınlar doğururdu. Şiarımız da her biri güneşi doğuran kadın olarak adlandırıyoruz. Kendi karanlığımızı kendimiz aydınlatacağız. Başkasından medet umarsak o medetin gelmeyeceğini gelse bile artık işe yaramayacağını biliyoruz” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER