Çiftçinin Borcu 990 Milyar Liraya Fırladı: Tarım Alarm Veriyor!
SiyasetTürkiye'nin tarımda kendi kendine yeterlilikten uzaklaşarak net ithalatçı konuma düştüğünü, milyonlarca hektar tarım alanının kaybedildiğini ve çiftçinin borcunun endişe verici boyutlara ulaştığını belirten CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, son yaşanan zirai don felaketinin yaralarının sarılmasında iktidarın yetersiz kaldığını dile getirdi.
CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, Türk tarımının içinde bulunduğu derin krize dikkat çekerek çarpıcı rakamlar paylaştı. Aygun, bir dönem tarımda kendi kendine yeten Türkiye'nin, AKP iktidarı döneminde pek çok üründe dışa bağımlı hale geldiğini, hatta savaş koşullarındaki Ukrayna'dan buğday ve mısır gibi temel ürünleri ithal etmek zorunda kaldığını vurguladı. İthalata dayalı bu politikaların çiftçiyi topraktan kopardığını belirten Aygun, Türkiye'nin gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında zirveye oturmasının acı bir tablo olduğunu ifade etti.
Aygun'un paylaştığı bilgilere göre, AKP döneminde yaklaşık 400 bin çiftçi tarımdan uzaklaştı. Aynı süreçte, şehirleşme, ekmeme ve imara açma gibi nedenlerle tam 2 milyon 577 bin hektar tarım alanı kaybedildi. Bu alan, Hollanda'nın yüzölçümünün yarısından daha büyük bir bölgeye denk geliyor.
Borç Batağı Büyüyor: 990 Milyar TL
Çiftçinin içinde bulunduğu en büyük sıkıntılardan birinin borç batağı olduğunu söyleyen Aygun, Mart 2025 Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine işaret etti. Buna göre, çiftçinin bankalara olan toplam borcu 990 milyar liraya ulaştı. Bir önceki yıla göre çiftçi borcundaki artış oranı yüzde 49 olurken, icralık borçlarda yaşanan artış ise yüzde 148'e fırladı. Takipteki borç oranı 2.3 milyardan 5.7 milyar liraya yükselirken, ortalama olarak bir çiftçinin 431 bin lira borcu bulunduğu bildirildi.
Zirai Don Felaketi ve Geciken Komisyon
Son otuz yılın en büyük felaketlerinden biri olarak nitelendirilen ve Nisan ayında yaşanan zirai don olayının tarımda büyük bir yıkıma neden olduğunu hatırlatan Aygun, TBMM'de bu konuda bir Araştırma Komisyonu kurulduğunu ancak bir ay geçmesine rağmen komisyonun çalışmalarına başlamadığını belirtti. Komisyonun ilk toplantısını 20 Mayıs Salı günü yapacağını söyleyen Aygun, donun özellikle meyvecilik ve bitkisel üretimde ciddi hasara yol açtığını, tarımsal hasılanın yüzde 20'sini oluşturan ve 14 milyar dolarlık katma değere sahip meyvecilik sektörünün büyük sıkıntıya girdiğini ifade etti.
Çiftçiye Özel Düzenleme Şart!
İklim değişikliğine bağlı olarak artan doğal afetler karşısında tarımsal üretimin devamlılığı için çiftçilerin gerçek anlamda desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Aygun, çözüm önerilerini sıraladı. Aygun'a göre, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri başta olmak üzere bankalara olan çiftçi borçları faizsiz olarak ertelenmeli. Ayrıca, TARSİM'in yeniden yapılandırılması ve çiftçiye verilen desteğin, ürünlerin son beş yıllık verim oranları dikkate alınarak dönüm başına yapılması gerekiyor.
Bakanlık Yetersiz Kaldı
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın zirai don sonrası yaptığı açıklamaların çözüm getirmediğini savunan Aygun, "Bakanlık, dönüm başına girdi maliyetini kendi hesaplayacağı rakama göre yapacak. Çiftçinin alamadığı ürün için ödeme yapılmıyor. Bugüne kadar çayır tırtılı felaketinde de söz verip gereğini yapmadıkları için burada da sınıfta kalırlar" diyerek Bakanlığın yetersizliğini eleştirdi.
Tarım Orman Şurası "Fos" Çıktı
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sonuçları açıklanan 4. Tarım Orman Şurası'nı da değerlendiren Aygun, "Dağ fare doğurdu" benzetmesini yaptı. Sorunlara bütüncül ve yapısal bakılmadığı için tarımın büyük bir krize sokulduğunu belirten Aygun, iklim değişikliğine bağlı köklü çözüm önerileri ortaya konamadığını, bunun yerine Çiftçi Garanti Fonu, Kooperatif Finansman Fonu gibi yeni kaynak kapıları oluşturulduğunu söyledi. "İşsizlik Fonu’nun ne olduğu ortada!" diyen Aygun, Çiftçi tanımından bahsedilmesinin mevcut çiftçilerden emin olunmadığını ve desteklemelerin doğru kişilere verilmediği düşüncesini akla getirdiğini ifade etti. Üretim planlaması ve çiftçinin mali krizini çözecek somut bir önerinin olmadığını belirten Aygun, tarımsal alanların ve zeytinliklerin imara açılıp sonra arazi bütünleştirmesinden bahsedilmesini de çelişkili buldu.
Aygun, Türk tarımının içinde bulunduğu darboğazdan çıkması için çiftçi borçlarının acilen yeniden yapılandırılması ve destekleme biçiminin köklü bir şekilde değiştirilmesi gerektiğini yineledi.
İlginizi Çekebilir