CHP’li Ayhan Barut: 2025 yılı çiftçi için felaket senesine döndü

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. AKP iktidarının tarım politikalarını sert bir dille eleştiren Barut, 2025 yılının çiftçiler için adeta “felaket senesi” haline geldiğini söyledi.

“Çiftçinin başına düşmeyen meteor taşı kaldı”

Yeni Yol Partisi’nin önergesi üzerine CHP Grubu adına söz alan Barut, 2025 yılının başından itibaren yaşanan zirai don, kuraklık, aşırı sıcaklar ve sel felaketlerinin tarımı derinden etkilediğini belirtti.
Barut, “AKP iktidarının yanlış politikaları da buna eklenince çiftçi ürettiğine bin pişman oldu. Pamuk, karpuz, soğan ve patates üreticisi zarar etti. Erkenci mandalina 2 liraya düştü, şimdi zeytinde de aynı tablo yaşanıyor” ifadelerini kullandı.

“Zeytinde rekolte oyunu hissediyoruz”

Zeytin hasadının devam ettiği bu dönemde üreticilerin büyük sıkıntı yaşadığını dile getiren Barut, Tarım Bakanlığı ve Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi tarafından açıklanan rekolte tahminlerine tepki gösterdi.
“Geçen yıl 3 milyon 750 bin ton olarak açıklanan zeytin rekoltesi bu yıl 2 milyon 450 bin ton olarak bildirildi. Bu rakamların üretici aleyhine fiyatları düşürmek için oynanan bir senaryonun parçası olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“Maliyetler artıyor, fiyat yerinde sayıyor”

Zeytinyağında litre başı maliyetin 200 lirayı bulduğunu belirten Barut, üreticinin satış fiyatının maliyetin altında kaldığını vurguladı.
“İşçilik, mazot, gübre, ilaç fiyatları yüzde 50’nin üzerinde artarken ürün fiyatı yerinde sayıyor. Hatta Suriye’den zeytinyağı ithalatı yapılıyor. Zeytinlik alanlar da sanayileşme ve yapılaşma baskısı altında yok oluyor” diye konuştu.

“Üretimi ve üreticiyi korumak gıda egemenliğidir”

Zeytin üretiminin planlı olmaktan çıkarıldığını ve desteklerin yetersiz kaldığını söyleyen Barut, bitkisel üretimde planlamanın zorunlu olduğunu vurguladı.
“Zeytini ve üreticiyi korumak; tüketiciyi, gıda egemenliğimizi ve ülke ekonomisini korumaktır. Yol yakınken zeytin üreticilerinin feryadına kulak verilmelidir” çağrısında bulundu.