Çay Üreticisi Hüsrana Uğradı, Buğdayda İthalat Kapıda!
SiyasetCHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, açıklanan yaş çay alım fiyatının maliyetin altında kaldığını, buğday üretimindeki düşüşün ithalatı artıracağını, çiftçinin borç yükünün ağırlaştığını ve fahiş fiyat denetimlerinin yetersiz olduğunu belirterek hükümetin tarım politikalarını sert dille eleştirdi.
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman, Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda söz alarak güncel tarım politikalarına yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gürer, açıklanan yaş çay alım fiyatı ve buğday üretimindeki düşüşün yanı sıra çiftçinin artan borç yükü ve fahiş fiyat uygulamalarına dikkat çekti.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan yaş çay alım fiyatına değinen Gürer, geçen yıl 17 TL taban fiyat ve 2 TL destek primi ile toplamda 19 TL olan fiyatın, bu yıl 25 lira 44 kuruş olarak belirlendiğini hatırlattı. Ancak Gürer'e göre bu fiyat, çay üreticisinin maliyetinin altında kalmış ve 1 milyon çay üreticisini hüsrana uğratmıştır. Destek primi henüz açıklanmadığı için bir destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Gürer, çay üreticisinin gerçek anlamda tepkili olduğunu belirtti. Türkiye'nin çayda kendi kendine yeterlilik oranının yüzde 97 olduğunu ifade eden Gürer, mevcut politikaların devam etmesi halinde çayın da ithal edilir duruma gelinebileceği uyarısında bulundu. Çiftçilerin sorunlarına eğilmedikçe çiftçi sayısının azaldığını ve çiftçilerin 'boşa üretim yapar boyutta' olduğunu savundu.
Çiftçilerin bankalara olan kredi borcunun 970 milyar liraya ulaştığını açıklayan Gürer, Tarım Bakanlığı'nın sitesinde yer alan ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısının 2 milyon 340 bine düştüğünü belirtti. Nüfus artışına paralel olarak çiftçi sayısının artmamasının nedenlerinden birinin düşük alım fiyatları olduğunu ve bu durumun çiftçiyi karamsarlığa ittiğini dile getirdi.
Konuşmasında buğday üretimine de değinen Gürer, bu ay sonunda Çukurova'da buğday hasadının başlayacağını ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanacak alım fiyatının önümüzdeki yıllarda ne kadar buğday ekileceğinin göstergesi olacağını söyledi. Geçen yıl 20 milyon 800 bin tona düşen buğday üretiminin, bu yılki olasılık tahminlerine göre 18 milyon 600 bin tona gerilemesinin beklendiğini aktaran Gürer, bu durumun yurt dışından daha çok buğday ithal edileceği anlamına geldiğini vurguladı. Yurt dışından buğday ithal etmenin kendi çiftçisini yok etmek olduğunu ve ileride farklı sorunları beraberinde getireceğini savundu.
Fahiş fiyat denetimlerinin yetersizliğine de dikkat çeken CHP'li Vekil, üreticinin kazanmadığını ancak tüketicinin pahalı ürün aldığını belirtti. Ticaret Bakanlığı'nın fahiş fiyat denetimlerine ilişkin verdiği soru önergesi yanıtına değinen Gürer, 81 ilde 108 bini aşkın işletmede 963 bini aşkın ürün denetlemesi yapıldığını ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca fahiş fiyat artışı tespit edilen bin 487 işletmeye 478 milyon lira idari para cezası kesildiğini aktardı. Ancak Gürer, bu rakamın 'devede kulak' olduğunu belirterek, "O zaman ortadaki fahiş fiyatları kabulleniyorsunuz" ifadelerini kullandı. Verilen yanıttaki rakamın komik olduğunu ve piyasada oluşan fahiş fiyatın görülüp bilindiği halde gereğinin yapılmadığını savunan Gürer, serbest piyasa ekonomisi gereği ülkede açık ve net olarak fiyat denetimi yapılmadığını öne sürdü.
Fiyat denetimi yapılmadığı için etrafından dolanılarak sanki fiyat denetimi varmış gibi gösterildiğini ancak fiyatların artmaya devam ettiğini dile getiren Gürer, emeklinin maaşının ev kirasına dahi yetmediğini, gıda fiyatları arttıkça, özellikle proteinli ürünlere erişimde problemler yaşandığını belirtti. Üç harfli marketlerin piyasaya egemenliğiyle ortaya çıkan fahiş fiyata karşı da gereğinin yapılmadığını savunan Gürer, Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerindeki fahiş fiyat artışlarına da değindi. Geçen yıl ayçiçeğinin Aksaray'da 25-30 liraya satılamazken, Tarım Kredi Kooperatifinde dökmesinin 80-90 liradan, şu anda ise 100 lirayı geçmiş fiyatlarla satıldığını belirterek, "Yazıktır bu halka, günahtır" dedi.
İşçiye, çiftçiye, emekliye bu fiyatlarda ürüne erişimde ortaya çıkan problemlerin siyasi iktidarın ülkeyi doğru yönetememesinden kaynaklandığını savunan Gürer, pandemi, kuraklık ve iklim değişiklikleri gibi etkenlerle önümüzdeki sürecin daha sorunlu yaşanacağını ve bunlarla ilgili yapılacak düzenlemelerin doğrudan sorumlusunun iktidar olduğunu ifade etti. Ne yiyip ne içildiğinin bilinmesinin yanı sıra fiyat politikasını da belirleyenin iktidar olduğunu söyleyen Gürer, fahiş fiyatın sorumlusunun da iktidar olduğunu sözlerine ekledi.
İlginizi Çekebilir