Buğday Üreticileri Alarm Veriyor: Çiftçi-Sen'den "Zararına Satış" İddiası ve Acil Çağrı!
TarımÇiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan 2025 yılı hububat alım fiyatlarının maliyetin altında kaldığını belirterek, üreticilerin büyük zarar ettiğini ve bu durumun tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini açıkladı. Sendika, fiyatların yeniden belirlenmesi ve destekleme politikalarında köklü değişiklikler yapılmasını talep ediyor.
ANKARA – Türk tarımının önemli temsilcilerinden Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), Genel Başkan Ali Bülent Erdem ve Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu imzasıyla yayımladığı basın açıklamasında, çiftçilerin her geçen yıl daha kötü koşullarla karşı karşıya kaldığını ve 2024 hasat döneminde üreticilerin zarar ettiğini duyurdu. Sendika, 2025 yılı için belirlenen hububat alım fiyatlarının, bu durumu daha da derinleştireceği uyarısında bulundu.
TMO Fiyatları Maliyetin Altında Kaldı İddiası
Basın açıklamasına göre, çay fiyatlarının maliyet altında açıklanmasının ardından Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından belirlenen 2025 yılı hububat alım fiyatları, üreticiler arasında büyük hayal kırıklığı yarattı. Makarnalık ve ekmeklik buğdayda ton başına 13.500 TL, arpada ise 11.000 TL olarak açıklanan fiyatlara, önceki yılların aksine fark ödemesi desteği (prim) açıklanmaması dikkat çekti.
Çiftçi-Sen'in hesaplamalarına göre, 2025 yılı için kuru şartlarda üretilen buğdayın ortalama maliyeti kilogram başına 15,8 TL, sulu şartlarda ise 14,3 TL. Açıklanan TMO fiyatlarının bu maliyetlerin altında kalması, üreticilerin zararına satış yapmak zorunda kalacağı anlamına geliyor.
Enflasyon ve Girdi Fiyatları Uçtu, Destekleme Yetersiz Kaldı
Sendika, 2024 yılında makarnalık buğdayda 11.750 TL, ekmeklik buğdayda 11.000 TL, arpada ise 8.000 TL olan alım fiyatlarının, bu yıl sırasıyla yüzde 14,9, yüzde 22,7 ve yüzde 37,5 oranında arttığını belirtiyor. Ancak 2025 yılı Nisan ayı itibarıyla 12 aylık ortalama enflasyonun yüzde 48,7, tarımsal girdi fiyatlarının ise yüzde 37,9 oranında artması, bu artışın yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor.
Açıklamada, "Bu koşullarda üreticilerin üretimlerini devam ettirmeleri mümkün değildir. 2 yıl üretim yapmadığında da yönetmelikle tarlasına el konulup şirketlere kiraya verilme tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadırlar" denildi.
TMO'nun Rolü Tartışılıyor
Çiftçi-Sen, TMO'nun alım fiyatlarını açıklarken üreticinin maliyetlerini, enflasyon ve girdi fiyatlarındaki artışı, kuraklık ve zirai don gibi nedenlerle üretimdeki düşüşü dikkate almadığını öne sürdü. Sendika, TMO'nun bu fiyatlarla çiftçileri şirketlerin önüne attığını ve çiftçiler lehine piyasayı düzenleme özelliğini yitirdiğini, birçok üründe şirketlerin önünü açan bir rol oynadığını iddia etti.
Halkın Ekmeği Tehdit Altında mı?
Küçük çiftçilerin ve köylülerin buğday üretemez duruma düşürülmesinin, "halkın elinden ekmeğin alınması" anlamına geldiği ve ekmeğin bir tehdit aracına dönüştürüldüğü vurgulandı.
Çiftçi-Sen'den Acil Talepler:
Çiftçi-Sen, üreticilerin yaşadığı bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla dört maddelik acil taleplerini sıraladı:
- Hububat alım fiyatları, çiftçilerin zarar etmemesini ve topraklarından kopmamalarını sağlayacak şekilde yeniden belirlenmelidir. Ürün fiyatları, don, kuraklık ve enflasyon göz önüne alınarak maliyet + %25 kar oranı ve refah payı konularak hesaplanmalıdır.
- Uluslararası serbest piyasada belirlenmiş fiyatlarla, gerçek fiyat arasındaki fark "Fark Ödeme Desteği" olarak üreticiye ödenmelidir. Desteklenmelerden yararlanabilmek için "sertifikalı şirket tohumu kullanma" şartı kaldırılmalıdır.
- Ürün bedelleri kısa sürede ödenmeli, üreticilerin randevu talepleri bekletilmeksizin karşılanmalıdır.
- Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda kabul edilen "Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Deklarasyonu" (Köylü Hakları) kabul edilmeli ve uygulanmalıdır.
Açıklama, "Gıda Egemenliği Hemen Şimdi!" çağrısıyla son buldu.
İlginizi Çekebilir