© Tarım Pusulası 2021

Başbakan Yıldırım Hububat Alım Fiyatını Açıkladı

Başbakan Binali Yıldırım, Erzincan’ın Akyazı beldesinde düzenlenen 10 Adet Kırsal Kalkınma Projesi Toplu Açılışı ve 250 bin Düve Projesi İlk Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmada, ülkeye bereket saçan çiftçilerle birlikte olmaktan büyük gurur duyduğunu belirtti.

Bu topraklardan aldığı değerlerle ülkeye hizmet etmenin huzuruyla çiftçilerin karşısında bulunduğunu  anlatan Yıldırım, öğrendiği vatan sevgisiyle 81 milyon vatandaşa kucak açtığını, hiç kimseyi ayrı gayrı görmediğini, ötekileştirmediğini ifade etti.

Başbakan Yıldırım, Erzincan ilinin Doğu'nun en büyük beyaz et kombinasına sahip olduğunu, bu kombina ile Erzincan'da tavukçuluğun tekrar canlandığını, yeni kümesler açıldığını, bu işten ekmek yiyen kişi sayısının 4 bine yaklaştığını kaydetti.

Tavuk kombinasının yanına bir de kırmızı et kombinası yapacaklarına değinen Yıldırım, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın bunun müjdesini verdiğini aktardı.

"YERLİ ÜRÜNLERİMİZİ YERLİ HAYVANCILIĞI GELİŞTİRMEYİ AMAÇLIYORUZ"

Bakanlığın 500 bin koyun projesini Şırnak'tan, Erzincan'dan da 250 bin düve projesini başlattığına işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Türkiye'nin bir sorunu var. Şu anda sorun olarak görüyoruz. Biz et ithalatı yapıyoruz. Niye yapıyoruz? Aslında hayvan varlığımız artmış. Küçükbaş hayvan sayısı 30 milyondan 44 milyona büyükbaş varlığı 10 milyondan 15 milyona çıkmış. Yüzde 50 artmış? Niye ithal ediyoruz. Sebebi basit. 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde yıllık kişi başı et tüketimi 6,7 kilogramdı. Şimdi 15 kiloyu buldu. Yani hayvan varlığının artışı ile et tüketimi aynı değil. Et tüketimi artı. Bu neyi gösteriyor? Refahı gösteriyor. Türkiye 3,5 kat büyünce et tüketimi de aynı şekilde 3 kat büyümüş oldu. Hayvancılıktaki artış aynı miktarda olmadığı için bir müddet daha ithalat yapacağız. Bu düve ve koyun projesi, TKDK ve TİGEM'in yaptığı çalışmalarla ithalatı tamamen bitirmeyi, yerli ürünlerimizi yerli hayvancılığı geliştirmeyi amaçlıyoruz."

Yıldırım, bazılarının "Köyler boşaldı, hayvancılık nasıl arttı?" dediklerini hatırlattı.

Hayvancılık yapma anlayışının değiştiğini belirten Yıldırım, eskiden besi çiftliklerinin olmadığını artık aile-köy hayvancılığından işletme anlayışına geçildiğini söyledi.

Yıldırım, bunun artık ticari bir iş olarak görülmeye başladığına işaret ederek, "Ölçek büyüdü, ölçek büyüyünce her yerde yok ama sonunda artış gerçekleşmiş oldu. 16 yıldır kalkınmamızın anahtarı olarak tarımı ve hayvancılığı gördük, desteklemeyi de kendimize hedef olarak koyduk." ifadesini kullandı.

"Biz, toprağına ve bayrağına gönülden bağlı bir milletiz" diyen Yıldırım, "Askerlik ve çiftçilikle Anadolu'yu kendimize yurt edindik. Tarihte bizi bu topraklardan çıkarmaya çalışan hiçbir güç başarılı olamadı. Bundan sonra da ne bayrağımızı yere düşürürüz ne de toprağımıza ayak bastırırız." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, bunca saldırıya ve ihanete rağmen, bu topraklarda tutunulmasının sırrının "memleket sevdası" olduğunu söyledi. Hükümet olarak, ülkenin geleceği için toprağın zenginliklerinin önemini bildiklerine işaret ederek, o yüzden göreve başladıkları ilk günden beri tarım sektörünün ve hayvancılığın gelişmesi için büyük gayret gösterdiklerini kaydetti.

Bütün tarımsal hasılanın 24 yıl önce 24 milyar olduğunu, bugün de 60 milyar dolarlara çıktığını anımsatan Yıldırım, tarımda yapılan ihracat rakamlarına ilişkin örnekler verdi.

Yıldırım, birçok kalemde desteklerinin bulunduğunu, geçen yıl başlattıkları yeni bir uygulamanın olduğunu hatırlatarak, "Bu destekleri parça pinçik vermek yerine, yılda 2 sefer mart ve ekim aylarında verelim dedik. Böylece vatandaşımız aldığından bir şey öğrensin." dedi.

"79 ÜLKEYE TOHUM İHRACATI YAPIYORUZ"

Mazot desteğine de değinen Yıldırım, "Ancak gübredeki destek şeklini tekrar gözden geçiriyoruz. Daha etkin nasıl yapabiliriz, buradaki birtakım kaçaklara, istismarlara nasıl mani oluruz, bunun çalışmalarını yapıyoruz." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, hayvanların takibi için küpeleme sistemi olduğunu anımsatarak, "Türkiye'de 2002'de 145 bin ton sertifikalı tohum üretimi yapılıyordu, bugün bunu 7 kat artırdık. Sertifikalı tohumda Türkiye ihracatçı konuma geldi. 79 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Yeter mi? Yetmez. Türkiye tarımda, hayvancılıkta, gıdada lider ülke oluncaya da kadar durmak yok, yola devam." ifadesini kullandı.

Son 16 yılda tarıma, hayvancılığa ve çiftçiye yapılan yatırımları hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bugün bereketli topraklar üzerinde gözünü geleceğe çeviren, gelecek hedefleri yapan hemşehrilerimiz, çiftçilerimiz var. Şu anda çiftçilerimiz, Ziraat Bankasından aldığı krediyi yüzde 99 oranının üzerinde geri ödüyorlar. Erzincan'da kredi dönüş oranı yüzde 99,9. Kooperatiflerde de yüzde 95,5 geri ödeme var. 2010'dan bu tarafa üreticilere 0 faizle hayvancılık desteği veriyoruz. Şimdiye kadar 2 bin 563 kişiye 105 milyondan fazla destek ödemesi yapılmış."

ÇİFTÇİLERE HUBUBAT ALIM FİYATI MÜJDESİ

Binali Yıldırım, memleketi Erzincan'dan çiftçilere, vatandaşlara da bir müjdesi olduğunu söyledi.

Erzincan'a gelirken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile "buğday alım fiyatı" denilen hububat alımlarına ilişkin konuyu konuştuklarını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"Buğday alım fiyatları her sene destekleniyor. Bu sene mevsim şartlarından dolayı hasat biraz erken başladı. Malum kuraklık vardı ama şimdi son haftalarda iyi bir yağmur, bereket var. Dolayısıyla Toprak Mahsulleri Ofisi çalışmasını yaptı, Tarım Bakanlığımız çalışmasını yaptı. Geçen sene ton başına 940 lira fiyat veriyorduk. Bunlar referans fiyatı. Niye bu fiyata ihtiyaç var? Çünkü aracılar, tefeciler gelip ölü parasına almak istiyorlar. Bir referans fiyatı olmayınca geliyor, '700 liradan verirsen alayım' diyor. 'Olur mu kardeşim, maliyeti kurtarmıyor, nasıl olacak?' İşte burada Ofis, çiftçinin dostu devreye giriyor. Burada bir referans fiyatı, vatandaşın, çiftçinin emeğinin, alın terinin zayi olmaması için bir sigorta.

Bütün buğdayı, arpayı, yulafı alacak değil devlet. Devlet sadece diyor ki; 'Bu fiyattan aşağı düşerse ben devreye girerim ve çiftçimi mağdur ettirmem, alırım. Piyasadan aldığım zaman da sen alacak mal bulamazsın, mecburen fiyatı normal olması gereken fiyatı verirsin'. Böyle bir fiyat. Bu sene bu fiyatı tekrar gözden geçirdik. 1050 liraya çıkardık. Geçen sene 940 liraydı. Bu sene 1050 lira olacak. Yüzde 12 artış. Allah bin bereket versin, çiftçilerimize hayırlı uğurlu olsun."

Başbakan Yıldırım, bu konu üzerine ilavelerin de bulunduğunu belirterek, "Yüzde 6'ya kadar kalitesine göre hububatın, ilave prim ödenecek. Onu da koyduğumuz zaman rakam 1110 liraya geliyor. Ayrıca, ton başına 145 lira prim, mazot, gübre, sertifikalı tohum desteği de ilave edildiğinde 1200 liraya kadar bu rakam çıkabiliyor." açıklamasında bulundu.

LİSANSLI DEPOCULUK İÇİN HAZIRLIKLAR BİTTİ

Bunların yanı sıra lisanslı depoculuk sistemini hayata geçirdiklerini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bunun da bütün hazırlıkları bitti. Birçok yerde Tarım Bakanlığı bu depoları yaptırıyor. Bu aslında tarımda bir devrimdir. Bugün ürün çıktı, tarladan kaldırdın, ambara koydun. Koyamadın ne olacak? Çürüyecek, çillenecek. Mesela bu yıl fiyat iyi değil, getireceksin, lisanslı depolara koyacaksın, oradan istediğin zaman, fiyat oluşunca sat. Bu da yeni bir uygulama. Lisanlı depoculukla tarım piyasasında sağlanacak istikrar, nihayetinde topyekun 81 milyon vatandaşımız bundan istifade edecek."

Binali Yıldırım, yeni hasılat döneminin ülkeye, çiftçiye, millete hayırlı, uğurlu olmasını diledi.

Törene, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Erzincan Valisi Ali Arslantaş ile çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.

Yıldırım, konuşmasının ardından 10 adet kırsal kalkınma projesinin toplu açılışını yaptı, ayrıca 250 bin düve projesinin de ilk teslimini gerçekleştirdi.

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER