Türkiye'nin Su Ürünleri İhracatında %94'lük Dev Sıçrama
HayvancılıkTürkiye, su ürünleri yetiştiriciliği tesis sayısı ve üretim kapasitesindeki büyük artışla birlikte ihracatta rekor kırarak dünya pazarlarında adından söz ettiriyor. Özellikle levrek, çipura ve Türk somonu, ihracat rakamlarını sırtlayarak sektörün küresel ölçekte büyümesine önemli katkı sağlıyor.
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan'ın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye su ürünleri sektörü son yıllarda gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekiyor. Ülkemizdeki su ürünleri yetiştiricilik tesisi sayısı, 2002 yılında 1.245 iken, 2024 yılı sonunda bu rakam yüzde 94 gibi dikkat çekici bir artışla 2.427'ye ulaştı. Tesis sayısındaki bu artış, üretim kapasitesine de doğrudan yansıdı. 2002'de sadece 50 bin ton olan yetiştiricilik kapasitesi, 2024 sonunda tam 850 bin tona çıkarak adeta bir rekor kırdı.
Üretimdeki bu devasa sıçrama, hiç şüphesiz ihracat rakamlarına da yansıdı. Başkan Kızıltan, Türk su ürünleriyle hazırlanan menülerin dünyanın en ünlü restoranlarında bile en çok tercih edilenler arasında yer aldığını vurgulayarak, Türk balığının kalitesinin ve lezzetinin küresel çapta büyük beğeni topladığını dile getirdi.
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan
İhracatın lokomotifini ise üç ana tür oluşturdu: Levrek, çipura ve Türk somonu. Özellikle Türk somonu, sektörün son 5 yılda kaydettiği 1 milyar doları aşan ihracat artışını domine eden tür oldu. 2019 yılında 29 milyon dolar olan Türk somonu ihracatı, 2024 sonunda tam 498 milyon dolara fırlayarak muazzam bir başarıya imza attı. Levrek ihracatı 331 milyon dolardan 570 milyon dolara, çipura ihracatı ise 286 milyon dolardan 508 milyon dolara yükseldi.
Türk su ürünleri sektörü, pazar çeşitliliği konusunda da oldukça iddialı. Başkan Kızıltan, 100'den fazla ülkeye taze, dondurulmuş, fileto, tam veya füme gibi farklı şekillerde ürün gönderildiğini belirtti. İhracat ağının Batı ve Doğu Avrupa'dan Kuzey Afrika'ya, Orta Doğu'dan Körfez ülkelerine, Uzak Doğu'dan Güneydoğu Asya'ya, Kuzey ve Güney Amerika'dan Orta Asya'ya, Kafkasya'dan Balkanlar'a, Sahra Altı Afrika'dan İskandinavya'ya ve hatta Okyanusya'ya kadar uzandığını ifade etti. Bu geniş coğrafi erişim, sektörün uluslararası pazarlardaki gücünün ve sürdürülebilir ticari ilişkiler kurma becerisinin somut bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
Sürdürülebilir yetiştiriciliğe ve ileri teknolojiye dayalı akuakültür tesislerinin yaygınlaşmasına büyük önem verildiğini belirten Kızıltan, Ar-Ge yatırımları sayesinde daha verimli ve çevre dostu yöntemlerin yaygınlaştığını aktardı. Özellikle deniz kirliliğini azaltmaya yönelik çalışmalar, sektörün geleceği için kritik önem taşıyor. Ayrıca, modernizasyon çalışmalarıyla Türkiye'nin balıkçılık filosunun da oldukça gelişmiş bir seviyeye ulaştığını, geleneksel kıyı balıkçılığından açık deniz avcılığına uygun büyük ölçekli, teknolojiyle donatılmış gemilere kadar geniş bir yelpazeye sahip olunduğunu kaydetti.
Başkan Kızıltan, üretime yapılan yatırımların yanı sıra kalitenin artırılmasına yönelik çalışmaların da eşgüdümlü olarak yürütüldüğünü belirtti. Türk balıkçılığının sahip olduğu uluslararası geçerliliğe sahip kalite ve sürdürülebilirlik sertifikalarıyla dünya pazarlarında güçlü bir konuma sahip olduğunu vurguladı. ISO 9001, ISO 22000, GLOBALG.A.P., ASC, BAP, BRCGS, IFS, Friend of the Sea (FOS) ve Helal Sertifikası gibi belgelerin, üretim süreçlerinden çevresel duyarlılığa kadar her alanda yüksek standartların uygulandığının kanıtı olduğunu ifade etti. Orta Doğu pazarında yapılan araştırmaların, Türk su ürünlerinin tazelik ve lezzet açısından yüksek müşteri memnuniyeti sağladığını gösterdiğini ekleyen Kızıltan, hızlı lojistik ağı, esnek üretim kapasitesi ve yüksek kalite standartlarıyla Türk su ürünleri sektörünün dünya çapında güvenilir bir tedarikçi ve stratejik ticaret partneri olarak konumunu güçlendirmeye devam ettiğini söyledi.
Türk su ürünleri sektörünün en fazla ihracat yaptığı ülkelere bakıldığında ise tablo oldukça net. Listenin zirvesinde 435 milyon dolarlık taleple Rusya Federasyonu yer alıyor. İkinci sırada 239 milyon dolarlık ithalatla İtalya bulunurken, üçüncü basamakta 170 milyon dolarla Hollanda yer alıyor. Türkiye'nin dördüncü büyük ihraç pazarı Yunanistan'a 164 milyon dolarlık, beşinci sıradaki İngiltere'ye ise 159 milyon dolarlık su ürünü ihraç edildi. Orkinos balığı ihracatında açık ara birinci ülke olan Japonya'ya 2024 yılında 115 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Hava kargoyla önemli başarılar elde edilen Amerika Birleşik Devletleri'ne yapılan su ürünleri ihracatı 93 milyon dolara ulaştı. Geleneksel ihraç pazarı Almanya'ya 76 milyon dolarlık, İspanya'ya ise 63 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Güney Kore 40 milyon dolarlık talebiyle ilk 10 listesine son sıradan dahil oldu. İlk 10 ülkeye yapılan toplam ihracatın 1 milyar 592 milyon dolara ulaştığı açıklandı.
İlginizi Çekebilir