© Tarım Pusulası 2021

Peynir fiyatlarının et fiyatlarını geçtiği bir ortamda acilen tedbir almalıyız

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Bazı marketlerde peynir fiyatlarının et fiyatlarını geçtiği bir ortamda hem üretici hem de tüketici için acilen tedbirler almak zorundayız. Üretici daha fazla üretebilmeli, tüketici de ucuza gıdaya ulaşabilmelidir."

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıda sektöründe yaşanan son gelişmeleri, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimi ve kasım ayı üretici market fiyatlarını yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi.

“Üretici maliyetlerini düşürmeden, piyasada rekabet sağlanmadan ve ürün fiyatları denetlenmeden tüketicinin ucuz gıdaya ulaşması mümkün değildir”

Tarımsal ürün arzının azaldığı bir döneme girildiğini belirten Bayraktar, örtü altı tarımı için tarımsal ürün maliyetlerine gübre, ilaç ve işçilik gibi masrafların yanı sıra bir de ısıtma ve elektrik gibi masrafların eklendiği bir sezonun başladığını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tarımsal girdi fiyatlarındaki artışlar ürün maliyetlerini yukarı doğru çekiyor. Bu maliyetlerden dolayı artan ürün fiyatları tüketiciyi mağdur ederken, üretici ise eline geçen gelirin çoğunu masraflarına veriyor. Bu sebeple üreticilerimizin gelirleri düşüyor. Geliri düşen üreticimiz mağdur oluyor ve üretimden uzaklaşıyor. Bu durum tarımsal üretimin artmasını olumsuz yönde etkilerken, tarımsal ürün arzının azalmasına sebep oluyor.

Yerli nüfus ve sığınmacı sayısının artışından dolayı tarımsal ürünler için artan iç talep ve dış talep karşısında, arzdaki daralma tüketici fiyatlarını daha fazla artırıyor.

Şurası iyi bilinmelidir ki, tüketici fiyatlarındaki artış sadece tarımsal ürün maliyetlerinden ve arz azalmasından kaynaklanmıyor. Ürün üreticiden çıkıp markete ulaşıncaya kadar fiyatı ciddi oranda artıyor.

Üreticilerimizin maliyetlerini düşürmeden, tüketiciye ulaşana kadar olan süreçte oluşan aşırı fiyat artışlarına bir çözüm bulunmadan, piyasada rekabet sağlanmadan ve ürün fiyatları denetlenmeden tüketicilerin de ucuz gıdaya ulaşması mümkün değildir.” 

“Gıda sektörü spekülasyona açık bir sektördür. Tüketici ürün fiyatlarına müdahale etme gücünü kullanmalıdır”

 “Gıda sektöründe maliyet artışının yanında talebe bağlı artışlar da görülüyor. Tüketicilerimiz her türlü ihtiyacını erteleyebilirken gıdaya olan talebini karnını doyurabilmek için erteleyemiyor. Bu manada gıda sektörü spekülasyona açık bir sektördür. Bu sektörde tüketicilerimize de düşen görevler vardır.

Tüketicilerimiz meyve ve sebze de dahil olmak üzere günlük hayatta kullandığı ürünleri satın alırken market fiyatlarını daha fazla sorgulamalıdır. Bir markanın aynı ürünleri değişik satış yerlerinde çok farklı fiyatlardan satılabiliyor. İnternet ortamında bile bu bilgilere ulaşmak mümkündür. Tüketici ürün fiyatlarına yön verme ve müdahale etme gücünü kullanmalı, fahiş fiyattan ürün satan marketleri alışveriş yapmayarak cezalandırmalıdır.

Tüketicilerimiz fiyatlarından şikâyet ettikleri marketlerde ayak alışkanlığını bahane ederek ısrarcı olmamalıdır. Normal fiyatların bile tüketiciyi zorladığını düşündüğümüzde fahiş fiyatlara tüketicimizin dayanma gücü yoktur. Tüketicilerimiz özellikle meyve ve sebzeyi semt pazarlarından daha uygun fiyatlarla temin edebilir. Kaldı ki pazarlarda daha fazla ürün görme ve seçme imkânı vardır.”

“Peynir fiyatlarının et fiyatlarını geçtiği bir ortamda acilen tedbir almalıyız”

“Besi ve süt hayvancılığında maliyet artışları üretimi sürdürebilir olmaktan çıkarıyor. Bazı marketlerde peynir fiyatlarının et fiyatlarını geçtiği bir ortamda hem üretici hem de tüketici için acilen tedbirler almak zorundayız. Üretici daha fazla üretebilmeli, tüketici de ucuza gıdaya ulaşabilmelidir.

Üreticimiz ürettiği ürünlerin tüketici fiyatlarını gördüğünde şaşkınlığa uğruyor. Üretenin değil aracıların daha fazla kazandığını görünce de üretimden soğuyor.”

Kasım Ayı Aylık ve Yıllık Girdi Fiyatlarındaki Değişim

“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız verilere göre, kasım ayında, ekim ayına göre DAP gübresi yüzde 5,9, üre gübresi yüzde 3,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 3,2, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 0,4 ve amonyum sülfat gübresi yüzde 0,7 oranında düşüş gösterdi.

Geçen yılın kasım ayına göre ise son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 60, DAP gübresi yüzde 47, üre gübresi yüzde 13, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 9 artarken, amonyum sülfat gübresi yüzde 9 oranında azaldı.

Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 9 düştü, son bir yıla göre ise yüzde 175 oranında arttı. Besi yemi kasım ayında ekim ayına göre yüzde 2,3, süt yemi yüzde 2,2, son bir yılda besi yemi yüzde 94, süt yemi ise yüzde 90 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 140 oranında artarken, zirai ilaç fiyatları yıllık bazda yüzde 80 oranında artış gösterdi.”

Girdi destekleri

“Tarımsal üretimde en önemli iki girdi kalemimiz mazot ve gübredir. Bu iki kaleme ek olarak, sertifikalı tohum ve fidan destekleri her yıl düzenli olarak verilirken, üretim masraflarında önemli payları olan ilaç, yem, tarımsal sulamada kullanılan elektrik ve sulama girdileri göz ardı edilmekte, destek verilmemektedir. Hâlbuki yem, hayvansal üretimin can damarıdır. Su ve bu suyu çıkarmak için kullanılan elektrik enerjisi ise bitkisel üretimin olmazsa olmazıdır.

Özellikle bugünlerde maliyet problemiyle boğuşan üreticilerimize, hayvansal üretimde kullanılan yem başta olmak üzere, diğer girdilerde de sağlanacak destekler tarımsal üretimi artıracak, üretimin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır.

Üretici girdi yönünden desteklenmezse tarımsal üretim sekteye uğrar. Ekonominin diğer sektörlerine kaynak sağlayan, bu sektörlerin katma değer yaratmasına ön ayak olan, dış ticaret açığına pozitif yönde katkı veren tarım sektörüne daha çok önem verilmelidir.”

“Pamuk üreticisi umduğunu bulamadı”

Bayraktar, pamuk üreticisinin yaşadığı sıkıntılara da değindi:

“2022’de üreticimiz birçok üründe emeğinin karşılığını alırken, pamukta umduğunu bulamadı. Özellikle, gümrüklerle koruyamadığımız pamuk, önemli derecede dışa bağımlı olduğumuz bir üründür. Bu durum bile pamuğu daha fazla desteklemek ve fiyatını maliyetinin üzerinde tespit etmek için yeterli bir sebeptir.

Küresel olarak pamuğa talebin düştüğü ve fiyatların gerilediği bu dönemde pamuk üretiminden vazgeçmenin ağır faturası yine bu ülkeden döviz olarak çıkacak, her ülkeye nasip olmayan mevcut pamuk alanları değerlendirilemeyecektir. Pamukta uzun zamandır artırılmayan destekleme primlerinin ve girdi desteklerinin artırılması ve sezon başlamadan üreticiye verilmesi gerekiyor.”

Kasım ayı üretici market fiyatları

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Kasım ayında üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini açıkladı:

“Kasım ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 236,8 ile marulda görüldü. Maruldaki fiyat farkını yüzde 210,5 ile kırmızı mercimek, yüzde 209,8 ile elma, yüzde 180,6 ile maydanoz, yüzde 180,3 ile kabak, yüzde 180 ile havuç takip etti. Marul 3,4 kat, kırmızı mercimek ve elma 3,1 kat, maydanoz, kabak ve havuç ise 2,8 kat fazlaya tüketiciye satıldı.

Üreticide 3 lira 75 kuruş olan marul 12 lira 63 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 42 lira 97 kuruşa, 5 lira olan elma 15 lira 49 kuruşa, 2 lira 6 kuruş olan maydanoz 5 lira 78 kuruşa, 6 lira 79 kuruş olan kabak 19 lira 3 kuruşa,  4 lira 25 kuruş olan havuç ise 11 lira 90 kuruşa markette satıldı.”

Market Fiyatları

“Kasım ayında markette 37 ürünün 29’unda fiyat artışı, 8’inde ise fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 42,9 ile pirinç oldu. Pirinçteki fiyat artışını yüzde 36,1 ile yeşil soğan, yüzde 33,1 ile Antep fıstığı, yüzde 22,4 ile kırmızı mercimek, yüzde 20,9 ile kuru kayısı ve domates takip etti.

Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 17,2 ile limon oldu. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 6,4 ile marul, yüzde 3,4 ile tavuk eti, yüzde 1,6 ile mısırözü yağı izledi.”

Üretici Fiyatları

“Kasım ayında üreticide fiyatı en fazla düşen ürün, yüzde 13,2 ile marul oldu. Maruldaki fiyat düşüşünü yüzde 12,9 ile taze fasulye, yüzde 11,7 ile ıspanak, yüzde 10,4 ile sivri biber, yüzde 8,2 ile limon izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 48,8 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 44,7 ile yeşil soğan, yüzde 31 ile Antep fıstığı, yüzde 30,7 ile salatalık, yüzde 26,3 ile patates, yüzde 25,7 ile maydanoz, yüzde 20 ile domates takip etti. Kasım ayında üreticide 29 ürünün 17’sinde fiyat artışı olurken, 7 üründe ise fiyat düşüşü görüldü. 5 üründe de fiyat değişimi görülmedi.”

Fiyat Değişimlerinin Sebepleri

“Marul, ıspanak ve limonda arz artışı fiyatların düşmesine neden oldu. Sivribiber ve taze fasulyede talepteki azalma ürün fiyatlarını düşürdü. Patates, kuru soğan, salatalık, yeşil soğan, domates ve maydanoz arzındaki azalma bu ürünlerin fiyatlarını yükseltti. Talep artışı Antep fıstığında fiyatın yükselmesine sebep oldu.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER