© Tarım Pusulası 2021

Gürer: “Hayvan ithal, yemi ithal, çobanı ithal, sonra 'yerli ve milli' tarım politikamız var.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sürekli artan yem fiyatları nedeniyle süt inekçiliği ve et inekçiliği yapanların para kazanamadığını ancak tüketicinin eti ve sütü olması gerekenin çok üstünde fiyata almak zorunda kaldığı bir sistemin oluşturulduğunu söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz olarak bitkisel ve hayvansal üretimde yaşanan sorunlara dikkat çekti, iktidarı alınması gereken önlemler konusunda uyardı. 

BESİCİ KAZANAMIYOR AMA ET FİYATLARI SÜREKLİ ARTIYOR 

Ülkemizde hayvancılık yapan kesimin yaşadığı zorluklara dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Genel Kurul’a hitaben yaptığı konuşmada, “İçinizde çiftliğe, ahıra giden oldu mu, bilmiyorum ama bir hafta o ahıra girip çıkarsanız kokusu üzerinize on beş gün siner ve çıkmaz. Yirmi dört saat hayvancılık yapan, o hayvanla birlikte yaşamın içindedir, gecesi yoktur, gündüzü yoktur. Ama et fiyatları artarken besicinin bundan fayda sağlamadığı bir düzene geldik” dedi.

BU NASIL MİLLİLİK?

Artan yem fiyatları nedeniyle ne et inekçiliği yapanın ne de süt inekçiliği yapanın para kazanamaz duruma geldiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer,” Aşısı, veterineri, bakımı, temizliği, işçiliği… Ne yazık ki hayvancılık yapanların diğer kalemleri yemin yanında küçük kalıyor. Hayvanı ithal, yemi ithal, çobanı ithal, sonra ‘yerli ve millî’ tarım politikamız var. Anlaşılır bir durum değil” ifadelerini kullandı. 

HAYVAN VARLIĞI AZALIYOR 

Başta yem fiyatlarındaki artış olmak üzere hayvancılıkta yaşanan sorunların, hayvancılık yapanların bu alandan uzaklaşmasına neden olduğuna işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bunun sonucu olarak hayvan varlığındaki azalmanın da bariz olarak dikkat çektiğine vurgu yaptı. Gürer, “Hayvancılıkta, 1980 yılında nüfusumuz 43 milyon, 83 milyon hayvanımız var, 2021 yılına gelmişiz, 17 milyon büyükbaş, 36 milyon küçükbaş hayvanımız var; Bakan, Avrupa'da büyükbaş hayvanda 1'inci olduğumuzu anlatıyor. Oysa ülkemiz ne yazık ki ithal hayvan bağlılığıyla var. Bugün Türkiye'de yerli ırk 1 milyon 700 binlere yuvarlanmış. Niye kendi ırkımızı geliştirmedik, niye kendi et hayvanlarımızı, süt veren hayvanlarımızı sahiplenmedik? Bunun sonucu da 34 çeşit GDO'lu yemi getirip bu hayvanlara yedirmek durumunda kalıyoruz” dedi. 

DOLAR DÜŞÜYOR, YEM FİYATLARI ARTIYOR

Yurtdışından ithal edilen yem fiyatlarının dövize bağlı olarak arttığını ancak dolardaki düşüşe rağmen yem fiyatlarındaki artışın durmadığını kaybeden Gürer, “Yem yurt dışından ithal geliyor, karma yemde de kaba yemde de. Yurt dışından getirilen yemlerin içeriği mısır, soya, ayçiçeği tohumu küspesi, pamuk tohumu küspesi. Şimdi, bunların dördünde de yurt dışına bağlıyız. Kendimiz üretemez miyiz? Neden üretmiyoruz? Kendi çiftçimiz mısırını, soyasını, ayçiçeğini ve pamuğunu üretse hem hayvancılıkta sorun ortadan kalkacak hem dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Patatesi bugün 1 liraya üreten üretici ne yazık ki 60 kuruşa satamazken tüketici de 4-5 kat fiyatla ürün almak durumunda kalıyor yani ne üreteni koruyan bir anlayış var ne tüketeni koruyan bir anlayış var. Aracılık sistemi düzenlenmediği için üretici ürettiğinden para kazanmayınca üretimden uzaklaşıyor, tüketici de ne yazık ki pahalı ürün alıyor. Peki, iktidar bu konuda ne yapıyor? Gübre fiyatı artınca gidip bayiyi basıyor, gidip patates deposunu basıyor, yanlış yerde sorun arıyor. Esas sorun, Adalet ve Kalkınma Partisinin tarım politikalarında” ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER