© Tarım Pusulası

Çay Üreticisi Zorda: Sarıbal'dan İktidara "Tasfiye Planı" Suçlaması!

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2025 yılı yaş çay alım fiyatlarını eleştirerek, üreticinin her kiloda zarar ettiğini ve fiyatın revize edilmesi gerektiğini savundu.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan 2025 yılı yaş çay alım fiyatlarına sert tepki gösterdi. Bakanlığın kilogram başına 25,44 TL olarak belirlediği fiyatın, 29 TL’yi bulan üretim maliyetinin altında kaldığını söyleyen Sarıbal, çay üreticisinin her kiloda 5 TL zarar ettiğini belirtti. “Üreticiye açıkça ‘zararına üret, tarlayı terk et’ deniyor” diyen Sarıbal, yaş çay alım fiyatının 35 TL’ye çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Sarıbal, AKP iktidarının çay politikasını “tasfiye planı” olarak nitelendirirken, tarımda neoliberal dönüşümün bir parçası olarak küçük üreticinin yok edilmeye çalışıldığını ifade etti. “Özel sektör fabrikaları üreticinin emeğini sömürürken, şirketler kârlarına kâr katıyor. AKP’nin tarımdaki sınıfsal tercihi budur: Küçük üretici tasfiye, büyük şirketlere teşvik” dedi. Sözleşmeli üretim modeline de dikkat çeken Sarıbal, bu sistemle çiftçilerin kendi toprağında işçileştirilmek istendiğini ve üretim kararının şirketlerin eline bırakıldığını vurguladı.

Türkiye’de çay üretiminin yüzde 70’inin Rize’de, geri kalanının ise Trabzon, Artvin ve Giresun’da yapıldığını hatırlatan Sarıbal, 2024 verilerine göre 118 bin çiftçinin toplam 791 bin dekar alanda 1 milyon 430 bin ton yaş çay ürettiğini belirtti. Küçük aile işletmelerinin ağırlıklı olduğu çay sektöründe üreticilerin yaklaşık yüzde 74’ünün 5 dekar altında araziye sahip olduğunu söyleyen Sarıbal, üreticinin ÇAYKUR’un düşük fiyat politikası nedeniyle ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadığını dile getirdi.

ÇAYKUR’un Varlık Fonu’na devredildikten sonra sürekli zarar açıklamasına dikkat çeken Sarıbal, 2022’de 60 milyon TL, 2023’te 69 milyon TL, 2024 yılında ise 73 milyon TL olan dönem kârlarının dahi kurumu kurtaramadığını söyledi. ÇAYKUR’un bankalara olan borcunun 2023 itibariyle 5,8 milyar TL’ye ulaştığını belirterek, kurumun kamu yararına çalışması için acilen kamulaştırılması gerektiğini ifade etti.

Üreticilerin taleplerini sıralayan Sarıbal, yaş çay alım fiyatının maliyetler ve enflasyon göz önünde bulundurularak revize edilmesi, özel sektörün ÇAYKUR’un altında alım yapmasının yasaklanması, fiyatların tüm paydaşların görüşleriyle belirlenmesi, kota ve kontenjan uygulamalarının son bulması gerektiğini söyledi. Ayrıca ÇAYKUR’un Varlık Fonu’ndan çıkarılarak özerk bir yapıya kavuşturulmasını savundu.

Erdoğan-Şimşek yönetimindeki ekonomik programı da sert sözlerle eleştiren Sarıbal, hükümetin faiz ödemelerine öncelik verdiğini, halkı ise yoksulluğa sürüklediğini dile getirdi. İlk dört ayda 2 trilyon 810 milyar TL vergi toplandığını ancak buna rağmen 885,5 milyar TL bütçe açığı verildiğini belirten Sarıbal, aynı dönemde 724,6 milyar TL faiz ödemesi yapıldığını ifade ederek “Bu program halk için değil, faiz baronları için yazılmış bir ekonomi programıdır” dedi.

Verilen ekonomik hedeflerin tutmadığını ve halkın giderek daha da fakirleştiğini söyleyen Sarıbal, işsizlik ve yoksulluk rakamlarının arttığını belirtti. “Türkiye’de her iki gençten biri mutsuz. 613 bin çocuk eğitimden koparılmış. Emekçinin, yaşlının, çocukların geleceğinden tasarruf ediliyor. Ama iktidar faizi kutsuyor” diyerek hükümetin politikalarına tepki gösterdi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER