Antalya Büyükşehir Belediyesi endemik bitkiler paneli düzenledi

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin nikâh salonunda düzenlenen panelde, kentin kritik derecede tehlike altındaki, nadir ve hassas bitki türlerine ilişkin güncel araştırma bulguları kamuoyuyla paylaşıldı. Akademisyenler ve uzmanlar, Antalya’da tespit edilen endemik ve tehlike altındaki bitki türlerinin korunmasına yönelik bilimsel değerlendirmeler gerçekleştirdi. Panelde ayrıca iklim değişikliği, kontrolsüz arazi kullanımı ve yangın risklerinin bölgedeki biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkileri ele alındı.

Bilim ve belediyecilik ortak çalışmada buluştu

Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve ekolojik araştırma paydaşlarının katıldığı etkinlikte, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sahada yürüttüğü koruma uygulamaları ve iyi örnekler değerlendirildi. Uzmanlar, bitki türlerinin maruz kaldığı tehditlere karşı kurumlar arası bilimsel iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Panelde; mevcut yasal çerçeveler, izleme yöntemleri, koruma planları ve uluslararası uygulama örnekleri üzerinden kapsamlı değerlendirmeler yapıldı.

“Antalya endemik bitkilerin merkezi”

Açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Çiğdem Hacıoğlu, kentin endemik bitki zenginliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Antalya, Türkiye'nin endemik bitkilerini en fazla barındıran özel bir coğrafya. Yok olma riski taşıyan birçok bitki türü bu bölgede varlığını sürdürüyor. Bu zenginlikleri korumak bizim için büyük bir sorumluluk.”
Hacıoğlu ayrıca, belediyenin uluslararası prestije sahip Yeşil Bayrak Ödülü’ne layık görülmesinin kentin çevresel çalışmalarına verilen önemi gösterdiğini ifade etti.

Akademisyenlerden bilimsel sunumlar

“Antalya’nın Floristik Zenginliği ve Koruma Önerileri” başlıklı sunumu gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Gökhan Deniz, bölgede yalnızca Antalya’ya özgü olan 250 endemik bitki türünün bulunduğunu belirterek şu bilgileri aktardı:
“Türkiye’de 10 bin bitki türü var. Bunların 3 bini yalnızca Türkiye’de yetişiyor. Antalya’da ise 750 bitki Türkiye’ye özgü türlerden oluşuyor ve 250’si dünyada başka hiçbir yerde yetişmiyor. Bu nedenle koruma çalışmalarının sürekliliği kritik öneme sahip.”
Deniz, Yeşil Bayrak Ödülü’nün bu alanda yapılan çalışmaların uluslararası düzeyde de karşılık bulduğunu söyledi.

Geleceğe yönelik ortak hedefler ortaya kondu

Panelin dikkat çeken bir diğer oturumunda, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Ziraat Mühendisi Dr. Ahu Çınar, “Antalya’nın Doğal Sofrası: Yenilebilir Otlar” başlıklı sunumuyla bölgedeki yenilebilir bitki çeşitliliğini anlattı.
Antalya Orkidelerini ve Biyoçeşitliliği Koruma Derneği’nden Peyzaj Yüksek Mimarı Pınar Kınıklı ise kent genelinde yürütülen biyoçeşitlilik izleme projeleri ve koruma çalışmalarından örnekler paylaştı.

Panelin sonunda katılımcılar, bitki biyoçeşitliliğinin korunmasına yönelik sürdürülebilir yöntemler, eğitim ve farkındalık projeleri ile doğal alanların korunmasına ilişkin yeni çalışma başlıkları üzerinde görüş alışverişinde bulundu. Etkinliğin, gelecekte yürütülecek bilimsel ve kurumsal iş birliklerine önemli bir zemin oluşturduğu ifade edildi.